Erdoğan, Türkiye’nin AB üyeliğinin sadece ülkesine değil, birliğe de önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekerek, “Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin daha güçlü ve kurumsallaşmış olması gerekiyor. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin dar gündemlerine takılmaması gerektiğini vurguladım,” dedi. Ayrıca, AB’nin Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik ve istikrar çabalarına verdiği desteğin önemine değindi.
Suriye’nin geleceği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü konusunda AB ile tam bir fikir birliğine vardığını söyledi. Erdoğan, “Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası desteğin hızla sağlanması gerektiğini” belirterek, Suriye halkının yıllardır süren iç savaşın ve terör örgütlerinin zulmünden kurtulması için güç birliğine gitmek gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin, DAEŞ ve PKK gibi terör örgütleriyle sahada mücadelesinin sürdüğünü ve bu örgütlerin bölgede güçlenmelerine kesinlikle izin vermeyeceklerini vurguladı.
Toplantıda, Filistin’deki insani durum da gündeme geldi. Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayarak, “50 bin Filistinli’nin ölümüne neden olan saldırıların neredeyse tamamı çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşuyor,” dedi. Erdoğan, AB’nin, Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini belirtirken, İsrail hükümetine karşı Avrupa ülkelerinin baskı yapması gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB ile ilişkilerdeki en önemli beklentilerini de dile getirdi. “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisinin sağlanması için adımlar atılmasını temenni ediyorum,” diyen Erdoğan, Türkiye’nin AB zirvesinde tüm kısıtlamaların kaldırılmasını ve yüksek düzeyli diyalogların yeniden başlatılmasını beklediğini söyledi.