Açıklamada, davada yargılanan hiçbir sanığın Kobani protestolarında hayatını kaybedenlerin ölümünde sorumlu olmaktan ceza almadığı vurgulandı ve şunlar ifade edildi:
“Manidardır, aynı süreçte 28 Şubatçı generallerin tahliye edilmesini asla bir tesadüf olarak görmüyoruz. Bu, müesses nizamın “Kürtler hariç, HDP hariç, demokratlar hariç, devrimciler hariç, sosyalistler hariç” parantezinin bir kez daha pratikleşmiş halidir. Bu bir vesayet rejimidir. Yargı eliyle dizayn ediliyor. Yargı eliyle toplumsal muhalefet dizayn edilmeye çalışılıyor. Yargı eliyle kaybeden, çöken, çözülen AKP iktidarı ayakta kalmaya ve tutunmaya çalışıyor. Biz buna izin vermeyeceğiz.”
Açıklamada Gezi Davasındaki kararlara da atıf yapılırken Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün sağlanması çağrısı tekrarlandı. Açıklama, “Kürt meselesinde demokratik çözümün demokratik cumhuriyet için yegane yol olduğunu hep birlikte savunalım. Buraya geldiğiniz için sizlere de teşekkür ediyoruz. Mücadelemiz sürecek ve Türkiye halklarını bu mücadelede yan yana gelmeye davet ediyoruz” sözleriyle sona erdi.
TBMM’deki açıklamanın ardından DEM Parti milletvekilleri, Kobani Davasında ceza verilen siyasetçilerin fotoğrafları ve dövizlerle birlikte Adalet Bakanlığına yürüdü.