DEM Parti Erzurum Milletvekili ve geçmiş seçimdeki İBB Eş Başkan adayı Meral Danış Beştaş, siyasetteki son süreçleri değerlendirdi.
Beştaş, normalleşme ile ilgili, “Cumhurbaşkanı’nın ‘iç cepheyi tahkim etmeye çalışıyoruz’ açıklamasından sonra herhalde CHP yeni bir değerlendirme yapacaktır. Ama şunu söyleyebilirim; bizim kadar CHP de AKP iktidarını tanıyor. Onlar kendi açılarından kendi siyasetlerini etkili kılma yöntemi uyguluyorlar. Yoksa ben CHP’nin iktidarı tanımadığını, amaçlarını öngöremediğini düşünmüyorum” yorumunda bulundu.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan Beştaş, şunları söyledi:
“Normal bir yaşam akışı yok Türkiye’de. Totaliter bir rejim gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Bugün iktidar partisi içinde de bir demokratik işleyiş yok. Cumhurbaşkanı’nın iradesi olmadan dokunulmayan bir yasama faaliyeti yürütüyoruz örneğin. Yasama organının kendi başına çalışamadığı bir ortamdayız. Ekonomi zaten herkesi felç etmiş durumda. Barınma sorunu, geçim derdi, eğitim, gelecek kaygısı, yoksulluk, düşük ücretler, işsizlik… Herkesin temel gündemi bu. Bu nereden kaynaklanıyor? Tabii ki siyasetten. Siyasette bir normalleşme, normal bir akış yok.
Ama elbette normalleşme olmalı. Asıl soru nasıl bir normalleşme olacağı. Normalleşmenin ilk kuralı her şeyi özgürce konuşabilmektir. Vatandaşın, medyanın, sivil toplumun, özgürce konuşabilmesi gibi bir normalleşmeye ihtiyacımız var. Başka nedir normalleşme? Ekonomik krizden birilerinin nemalanmasını önlemektir. Vergiyi vatandaşa yükleyen değil daha çok kazanandan almaktır. Vatandaşın hayat standardını, yükseltmektir. Sosyal anlamda normalleşme kadınların yaşam hakkına müdahale edilmemesidir. Kadınların kaç çocuk doğuracağından kürtajına, nereye gideceğine karışmamaktır. Normal olan Diyarbakır’da dans gösterisine saldırmamaktır mesela.
Erdoğan partisinin MYK toplantısında bir itirafta bulunmuş aslında. Demiş ki; “Normalleşme ile anayasa, terörle mücadele, dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi tahkim etmeye çalışıyoruz.” Grup toplantısında da benzer şeyler söylemiş. Bu normalleşmeye nasıl baktığına dair gerçek bir itiraf. Son seçimde CHP’nin birinci parti olması, kendi içinde kaleleri olarak niteledikleri Üsküdar gibi birçok merkezi kaybetmeleri, Ankara’da yüzde 60’la kaybetmeleri, Kürt illerinde hezimet yaşamaları onları düşünmeye, yeni bir politika geliştirmeye sevk etti. Ama ‘biz demokratikleşelim, eleştirilere yanıt verelim’ noktasında değiller. Onlar normalleşirken ‘bizim istediğimiz anayasaya ‘evet’ diyeceksiniz’ diyor. ‘Biz anayasa tartışmasını önünüze koyacağız ve siz bize uyacaksınız’ diyor. Onların normalleşme dediği kendi dediklerinin kabul edilmesidir. İç politikayı da kendi istedikleri gibi yönetip, kendi dediklerini dayatma yöntemini seçiyorlar. Daha yeni Hakkari’ye kayyım atadılar. Bu mu normalleşme? Cumhurbaşkanı’nın ‘iç cepheyi tahkim etmeye çalışıyoruz’ açıklamasından sonra herhalde CHP yeni bir değerlendirme yapacaktır. Ama şunu söyleyebilirim; bizim kadar CHP de AKP iktidarını tanıyor. Onlar kendi açılarından kendi siyasetlerini etkili kılma yöntemi uyguluyorlar. Yoksa ben CHP’nin iktidarı tanımadığını, amaçlarını öngöremediğini düşünmüyorum.”