TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde doğurganlık oranını neden düştüğünün araştırılmasını ve gereken önlemlerin alınması talebinde bulundu.
Dinçer, “2022 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,62’yken, toplam 1 milyon 35 bin çocuk dünyaya gelmişti. 2023 yılında ise doğan bebek sayısı 958 bine düşmüştür. Ekonomik krizle birlikte ağır çalışma koşulları, düşük ücret ve gelecek kaygısı insanlarımızı çocuk sahibi olmaktan vazgeçirmektedir. AKP iktidarı, hem vatandaşın cebindeki parasını hem de ülkemizin geleceğini çaldı.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki mülteci sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan CHP’li Dinçer,“Suriye’den, Afganistan’dan ve diğer farklı ülkelerden ülkemize sürekli bir göç akınıyaşanmaktadır. İstatistiklere baktığımızda göçmen nüfusun doğum oranının Türkvatandaşlarına göre bir hayli fazla olduğu görülmektedir. Bu durum gelecek yıllardaülkemizin demografik yapısını bozacak ve beraberinde sosyal, siyasal ve kültürel alandasorunların artmasına neden olacaktır. Bu şekilde devam ederse çok uzak olmayan bir tarihtekendi ülkemizde azınlık durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız.” diye konuştu.
Dinçer, dünyada birçok ülkenin genç nüfusunu artırmak için önlemler aldığını ve bu yöndepolitikalar geliştirdiğini söyleyerek, “Ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir bir şekildedevamlılığının sağlanması için genç ve nitelikli nüfus ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde genç nüfusun azalması, rekabet gücümüzü düşürecek ve sürdürülebilir ekonomik gelişimi baltalayacaktır. Dünya genç nüfusu artırmak için politikaları hayata geçirirken ülkemizde siyasal iktidar uyguladığı politikalarla doğum oranının düşmesine neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının ekonomik krizi beraberinde getirdiğinibunun da çocuk sahibi olma isteğini azalttığını savunan Dinçer şunları kaydetti:
“Uygulanan yanlış ekonomi politikaları sonucunda vatandaşlarımız başını sokacak ev dahibulamamaktadır. OECD verilerine göre konut fiyat endeksi sıralamasında Türkiye, üyeülkeler arasında son sırada yer almaktadır. Ev sahibi olma oranlar her yıl düşmeye devam etmektedir. Diğer yandan tüm dünyada gıda fiyatları gerilerken ülkemizde her geçen gün artmaya devam etmektedir. Vatandaşlarımız temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında bir haftada en çok çalışan ülke konumunda. Milyonlarca insanımız bunun karşılığında açlık sınırının altında kalan asgari ücrete çalışmaya mahkum bırakılmıştır. Pahalılığın hat safhada olduğu bir ülkede bu maaşlarla nasıl çocuk büyütülebilir. İnsanımız dışarı çıkmaya bile korkarken, çocuk sahibi olma sorumluluğunu nasıl alabilir?”
“Bir tarafta gençlerimiz yurtdışına gitmek için planlar yaparken diğer yandan doğum oranınınazalması ülkemiz açısında gelecek yıllarda beşeri sermaye açısında büyük sorunlaryaşamamıza neden olacaktır. Üretim faktörlerinin istihdam edilmeyerek heba edilmesi beşeri kaynağımızın israf edilmesine yol açarak ekonomik büyümeyi, kalkınmayı ve toplumsal refah düzeyini derinden etkileyecektir.”