İmamoğlu, “Yaşananlar demokrasinin askıya alındığı darbe dönemlerini hatırlatmaktadır. Türkiye bu zihniyetten bir an önce kurtulmalıdır. Bunun iradesi de sandıktır, seçimdir. Seçim ve seçilme hürriyeti yok edilmektedir” dedi.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Hukuktan uzaklaşılarak atılan bu adımlar ülkemizi demokrasi sürecinden çıkartmaktadır. Ülkeyi yönetenler seçilebiliyorsa bunu millet iradesi saymakta fakat seçilemiyorsa kayyım atıyor. Bu kararların sonuçları salt siyasi değildir. Demokrasiden uzaklaşmak dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olmamıza neden olmaktadır. Gençlerin alın teri, emeği yok sayılmaktadır.
Merkezi hükümet seçimle kazanamadığı belediyeleri gasp etmekte. Demokrasiye olan inancımızı en yüksek seviyede sürdüreceğiz. Kayyım uygulamasıyla aynı zamanda belediye meclisi ile belediye encümeninin işleyişi de aksamakta. Birbirlerini denetleyen organlar yerine bir kişi tarafından herhangi bir yönetime tabii olmayan bir sisteme geçilmiştir.
Kayyım kararıyla, bu yetkiler İçişleri Bakanlığı’nın bir memuruna teslim ediliyor. Son 8 yıldır alınan kararlar keyfi vesayet yönetimini ortaya çıkarmıştır. Yaşananlar demokrasinin askıya alındığı darbe dönemlerini hatırlatmaktadır. Türkiye bu zihniyetten bir an önce kurtulmalıdır. Bunun iradesi de sandıktır, seçimdir. Seçim ve seçilme hürriyeti yok edilmektedir.
AKP Grup Başkanvekili Güler’in bu uygulamaların devam edeceği yönündeki tavrı o kadar çirkin ve yakışızdır ki… Bu yargı için irade beyan etmektedir. Ben bu söylemini kınıyorum. Hukuka aykırıdır. Hukukçu kimliğiyle bunu söylüyorsa hukuk bilgisini gözden geçirmelidir. Tümden bir kurumun kapatılması doğru değildir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletimizindir.
Yargı ile görüşme talebimiz yok. Şu an siyasi iradeyle görüşmeyi daha doğru buluyoruz. Partilerin birçoğu ile irtibata geçilmiştir, başka partilerle de iletişime geçilmesi yönünde adımlarımız olacaktır. Devlet Bahçeli, Numan Kurtulmuş’a da randevu talebimizi ilettik. olumsuz bir dönüş almadık. Görüşmeler devam edecek.