Erken seçim konusunda yöneltilen soru üzerine Erbakan, “Biz Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasının kendisi için de bir külfet olacağını ve uygun olmayacağını söylüyoruz. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en uzun süre devlet başkanlığı yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konudaki rekorunu dahi geçmiş bir kimse. Yoruldu ve yaşı ilerledi. Bu saatten sonra bir beş sene daha bu yükü yüklenmesi kendisi için de sıkıntı. Kendisinin de bugüne kadar yaptığı hizmetlerle kenara çekilmesinin uygun olacağını ifade ediyoruz. Erken seçimin olması lazım.
Bu 21 senede 598 milyar dolar da faiz ödemiş bir iktidar. Türkiye Cumhuriyeti’nin faiz şampiyonu bir iktidar. Bütün Cumhuriyet tarihi boyunca ödenen faizden kat be kat fazlasını 21 senede faize ödemiş bir iktidar. Bir erken seçimin yapılması bir yönetim değişikliğinin olması, tekrardan iç ve dış piyasalarda iktidara bir güven tazelemesinin sağlanması ve inşallah tabii bu değişimin milli görüş yönünde olması ki, bu borç, faiz, zam, vergi ekonomisinden kurtulup, üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir ekonomi modeline geçirebilmesi. Biz erken seçim olmasının gerektiğini ifade ediyoruz. 2026 yılının ilkbaharında yapılabilir diye daha önce ifade etmiştik. 2025’in sonbaharı veya 2026’nın ilkbaharı olabilir demiştik. Ama şu anda sanki her iki tarihte uygun gibi ama 2026 yılı ilkbaharı olursa daha da uygun olabilir diye düşünüyoruz. Ama normal süresinden mutlaka önce olması lazım. Çünkü gerçekten de milletin de dayanacak hali kalmadı. Başta Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Erdoğan olmak üzere bu çarkı çevirebilecek durumları kalmadı. Kendileri de zor durumda. Hem kendilerinin bir an önce kurtulması hem de milletin kurtulması için bir erken seçimin gerekli olduğunu düşünüyoruz.”
Saadet Partisi ile birçok konuda benzer görüşlere sahip olduklarını aktaran Erbakan, “Türkiye’nin, milletin menfaati için bir an önce sorunlardan kurtulabilmemiz için ve TBMM çalışmalarına daha aktif katılabilmek için bir iş birliği olabileceğini daha önce ifade ettik. Tabii yeni bir kongre oldu. Çok yeni bir dönem, henüz kongrenin üzerinden bir hafta geçmedi. Yeni genel başkanın nasıl bir anlayışla hareket edeceğini şu anda kestiremiyoruz. Türkiye’nin, milletin menfaati için bir birliktelik yapmamız konusunda bir rezervimiz yok. Bir çalışma yapılabilir” dedi.
Teğmenlerin ‘kılıçlı yemin törenine’ ilişkin Erbakan, “Türk Silahlı Kuvvetleri, disiplin noktasında en ufak zaafiyet göstermemesi gereken bir kurumumuz. Konunun uzmanları olan komutanlarımız sürekli ifade ediyorlar. Emir komuta zincirine, kurallara aykırı bir şey yapılması kabul edilebilecek bir şey değil. Tamamen ordudan ihraç etmek yerine bir alt seviyesindeki cezalandırılma söz konusu olabilirdi. Bir ihtar olabilirdi. Tamamen askeri hayatlarının sona erdirilmesi fazla oluyor diye düşünüyoruz. Burada meselenin ‘Atatürk’ün askeri’ demek olmadığını Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ifade ediyor. Ceza verilen husus ‘Atatürk’ün askeriyiz’ demek değil, orada ne denirse densin emir komutaya aykırılıktan dolayı bir ceza verilecek” dedi.
Kaynak: İHA