Erdoğan: Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in çıkarları çizmekte

Erdoğan: Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in çıkarları çizmekte

Batı’nın mülteciler ve İsrail politikasını eleştiren Erdoğan, “Bize özgürlük dersi verenlerin Gazze katliamındaki iki yüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz” dedi.

Etkinlikte Erdoğan’a ayrıca hat yazısı ile yazılmış bir tablo hediye edildi.

Erdoğan, programda şu ifadeleri kullandı:

“Bugün yaklaşık 7 milyon insanımız Avrupa’da yaşıyor. Neredeyse yarısı Almanya’da ikamet ediyor. Vatandaşlarımız uzun yıllar haklarını kullanmada sıkıntı çekti. Alman makamları ile olan görüşmelerimizde bu konuda yaşanan sıkıntıları pek çok kez gündeme taşıdık. Almanya’nın çifte vatandaşlığı kolaylaştıran düzenlemesini olumlu karşılıyoruz. Bu imkândan yararlanmanız sizlere kuşkusuz fayda sağlayacaktır. Almanya Cumhurbaşkanı’na da ifade ettim, Solingen Faciasından 31 yıl sonra 4 kardeşimize düzenlenen ırkçı saldırıyı gündeme getirdim. Tamamen aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledim. Bu hadiseler karşısında sessiz kalamayız. Soydaşlarımızın haklarını korumak devletimizin asli görevlerinden biri. Konsolosluklarımızın kapısı sizlere açıktır. Bu davanı takipçisi olacağız. Nefret suçları ile mücadele noktasında Avrupa’da bir ayrım söz konusu. Mağdurun kimliği daha çok belirleyici oluyor. Antisemitizme gösterilen hassasiyet ırkçı saldırılardan esirgenmekte. Dönerci cinayeti denilerek önemsiz hale getirilmeye çalışılıyor…

Müslümanlara ve göçmenlere yönelik saldırıların çoğunun soruşturma aşamasında örtbas ediliyor. Eylemler fikir özgürlüğü denilerek görmezden geliniyor. Bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neonazi terörü insanımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Batı demokrasileri adına tam bir utançtır, skandaldır. İçeride köşeye sıkışan hangi siyasetçi varsa aklına önce Türkiye’ye saldırmak geliyor, bize saldırarak temize çıkmaya çalışıyor. Bunu da özgürlük kavramlarının arkasına saklanarak yapıyorlar. Saldırıların artması tesadüf değildir. Bu kampanyaların tek hedefi Türkiye’yi susturmaktır. 7 aydır devam eden Gazze krizinde de cesur bir duruş sergilemiştir Türkiye. Yaklaşık 50 bin tonla Gazze’ye en fazla yardım yana ülkeyiz. Siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Zalime zalim mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Bize özgürlük dersi verenlerin Gazze katliamındaki iki yüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz.

35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyretti. Hayatını kaybeden 1402’tan fazla gazeteci hakkında tek bir cümle kurmadılar. İsrail hastaneleri, camileri, kiliseleri enkaza çevirdi. Okulları, gıda sırasını bekleyenleri hedef aldı. Toplu katliamlar işledi. Tüm bu vahşet yaşanırken bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir ülke sesini çıkarmadı, İsrail’e yeter artık diyecek bir cesur yürek çıkmadı. Ateşkes çağrısı yapacak cesareti bile göstermediler. Diplomatik ve askeri desteğe devam ettiler. Bazı prestijli marka üniversitelerinde vicdanlı öğrenciler ve akademisyenler katliama tepki gösteriyor. Şiddete, işkenceye maruz kalıyorlar. Rektörler, akademisyenler işten atılıyor, linç ediliyorlar. Kimsenin bu hadiseler karşısında gıkı dahi çıkmıyor. Olayların yatışmasını bekliyorlar. Çünkü batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in çıkarları çizmekte. Bizi ve ülkemizi hedef alanlar Türkiye’yi düşmanlaştırarak hiçbir yere varamazsınız. Ne yaparsanız yapın antisemittik lekesi bize yapışmaz. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa nasıl karşıysak antisemitizmi de reddediyoruz. Amacımız Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi ve iki devletli çözüme giden yolun açılmasıdır. Ne yapıyorsak böyle bir barış ikliminin bölgemizde sağlanması için yapıyoruz.”

Kaynak: Gerçek Gündem

Exit mobile version