CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada Mehmet Uçum’un sözlerine yanıt verdi. Yücel’in açıklamaları şöyle:
“Bu ülkede para için, rant için bebekler öldürülüyor. Bu ülkede çocuklar öldürülüyor. Anneleri, evin geçimini sağlamak için kâğıt toplarken tüyü bitmemiş beş yavru yanarak can veriyor. Genç kızlar sokak ortasında vahşice katlediliyor. Kadın cinayetleri günden güne artıyor. İşçi sağlığının ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığı bu ülkede, işçiler tamamı öngörülebilir ve önlenebilir olan iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyor. Emekli olsa bile geçinebilmek için çalışmak zorunda olan emeklilerimiz, üç kuruşluk maaşlarıyla hayata tutunmaya çalışıyor. Açlık sınırının altında kalan asgari ücretle çalışan milyonlarca işçi, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Vatandaşımız borçtan başını kaldıramaz hale gelmiş. 22 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP Türkiyesi’nde yaşamak adeta bir çile haline gelmiş. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin hızla derinleştiği, yoksulluğun her geçen gün arttığı, binlerce vatandaşımızın pazarlarda arta kalanları toplayarak tencere kaynatmaya çalıştığı bu ülkede, AKP iktidarının tek derdi ve tasası, Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçtirebilmek.
Memleketin hiçbir sorunu kalmamış gibi; başta ekonomik kriz, hayat pahalılığı, toplumsal şiddet, yenidoğan bebek ölümleri, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, işsizlik ve sığınmacı sorunu gibi birçok sorun toplumu inim inim inletmiyormuş gibi ya da bu sorunlar sanki başka bir ülkede yaşanıyormuş gibi bu sorunlara çözüm bulmak yerine tek dertleri Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha seçtirebilmek. Neymiş, ‘Liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyaç duyulan zamanlarda istisnai adaylık adı altında cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilir’miş. Bakın, bunu söyleyen arkadaşa sesleniyorum: Bu milletin Tayyip Erdoğan’ın liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyacı yok. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu milletin yüzde 48’i Tayyip Erdoğan’ı istemediğini ilan etti ve ona sarı kart gösterdi. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise AKP’ye ve Sayın Erdoğan’a ikinci kez sarı kart göstererek onları ikinci parti yaptı. İkinci sarı kartın sonu aslında kırmızı karttır ve oyun dışı kalmaktır. İşte o süreç başlamıştır. AKP de Erdoğan da ilk seçimde, sandık geldiğinde oyun dışı kalacaktır.
İşte bu tehlikeyi hisseden AKP iktidarı, işi gücü bırakmış CHP’yi ve CHP’li belediyeleri hedef alıyor. 31 Mart Yerel seçimlerinden hemen sonra ilk işleri, belediyelerin SGK ve vergi borçlarını İller Bankası gelirlerinden kaynağında tahsil etmek için bir düzenleme yapmak oldu. Yıllarca ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek, iktidarın bütün imkanlarını kendi yandaşlarına aktararak lüksten ve şatafattan ödün vermeyen AKP; ikinci adım olarak ‘Tasarruf Tedbirleri’ diye bir saçmalık uydurdu ve tasarrufu işçinin, emekçinin, memurun sırtına yüklemeye çalıştı. Ardından seçilmiş belediye başkanlarını asılsız iddalar ve düzmece delillerle görevden aldılar. Yerine atadıkları kayyumlarla belediyelere çökerek halk iradesini gasp ettiler. Başta Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer, Ovacık Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül olmak üzere; Mardin, Batman, Halfeti, Tunceli ve Van Bahçesaray’da YSK’nin aday olmasına onay verdiği, halkın oylarıyla seçilen, göreve gelen belediye başkanlarını görevden alarak yerine kayyum atadılar. Ardından, geçtiğimiz hafta yayınlanan bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile belediye şirketlerinin yine SGK ve vergi borçlarıyla ilgili kaynağında kesinti yapılmasına yönelik bir düzenleme yaptılar. Yetmedi, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bir talimat yazısıyla CHP’li belediyelerin açmış olduğu kreşleri, sırf CHP’li belediyeler açtı diye kapatmaya yeltenecek kadar kendilerini kaybettiler.”