Dün Gelecek-Saadet grup toplantısının ardından Ahmet Davutoğlu ile Mahmut Arıkan’ın bir araya geldiğini belirten Özdağ, Davutoğlu’nun İstanbul’da Pazar günü milletvekilleriyle toplantı yapacağını aktardı.
TBMM’de Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi olarak grup kurulması konusunda 15-16 aydır çalışma yaptıklarını anlatan Özdağ, şunları kaydetti:
“Biz burada 20 kişilik bir grup kurduk, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi olarak. Biz Gelecek Partisi olarak bir fedakarlık yaptık. Bizim adımız Gelecek ama Saadet adıyla kurulduk ve biz bütün konuşmalarımızı, bütün basın toplantılarımızı Saadet adıyla yapıyoruz, anlaştık. Grup Başkanı ben olmuştum, grup başkanvekilleri de İsa Bey ile Bülent Bey olmuşlardı ve biz 18 aydır beraberce çalışıyoruz. Bu verimli bir grup oldu ve parlamentonun da yüz akı oldu. Biz Süreyya Yıldızı gibi çalışıyoruz. 20 kişiyle sanki 200 kişilik bir milletvekili sayımız var. En çok soru önergesi, en çok kanun teklifi, grup önerileri veren, grup önerilerinde konuşan, basın toplantıları yapan bir grubuz. Oldukça insicamlı çalıştık. Ama ben şahsım olarak bunu yeterli bulmayanlardanım. 15-16 ay önce biz üç partiye böyle bir teklifle gitmiştik, ‘Bir çatı kuralım, yine her parti tüzel kişiliğini muhafaza etsin’ diyerek. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ama henüz ete kemiğe bürünmedi.”
Selçuk Özdağ, dün Gelecek Saadet grup toplantısının ardından Ahmet Davutoğlu ile Mahmut Arıkan’ın grup odasında bir araya geldiklerini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Sohbet ettiler ama konu bu değildi Konu Suriye idi. Suriye üzerinde fikir alışverişinde bulundular. Akşam da Sayın Babacan Sayın Davutoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaretin içeriğini bilmiyorum. Pazar günü Sayın Genel Başkan Davutoğlu, İstanbul’da milletvekili arkadaşlarımızla bir toplantı yapacak, orada içerikleri öğrenmiş olacağız. Bizleri çağırdı ama neyle ilgili olduğunu bilmiyorum.”
Parlamentoda güçlü muhalefete ihtiyaç olduğunu belirten Özdağ, iktidarın Türkiye’nin problemlerini çözebilecek kapasiteden çok uzaklaştığını ifade etti. Özdağ, şunları söyledi:
“Bir Adalet Bakanı düşünün ki Özgür Özel Bey’e ve milletvekillerine ‘Bu şekilde hitap ederseniz sonunuz eski genel başkanınız gibi olur’ diyerek ihsası reyde bulunuyor. Yargıya müdahale ediyor, bir Adalet Bakanı. Sayın Cumhurbaşkanı zaten hukuku tanımıyor artık. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kalmadığını görüyoruz. Yürütme, yasama ve yargıya müdahale ediyor.
Ekonomi mefluç zaten, felç halde. İnsanlar aç, işçisinden memuruna emeklisine… Basın özgürlüğü zaten askıya alınmış durumda. Dış politika da savruldu. Bugün Mısır’la Yunanistan ile AB ile zaman zaman Rusya ile zaman zaman Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ile yapmış olduğumuz yanlış işler, med cezirler bugün İsrail’i ve ABD’yi şımarıklaştırdı. Üçüncü dünya ülkesine doğru savrulduk dış politikada da savrulmuş bir iktidar. O zaman bu iktidara karşı alternatifler oluşturmamız lazım. Bu alternatifler üzerine kafa yormamız lazım.”