Hatimoğulları’ndan ‘Barış’ Mesajı… ‘Gelin Bayramı Çifte Bayram Haline Getirelim’

Hatimoğulları’ndan ‘Barış’ Mesajı… ‘Gelin Bayramı Çifte Bayram Haline Getirelim’

Hatimoğulları’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı, bir yüzyıl açısından değerlendirdiğimizde asrın çağrısıdır. Bu çağrı ülkemizde 50 yıllık çatışmayı bitirmek için eşsiz bir fırsattır. PKK’nin 12 Mayıs açıklaması da bir milattır. Demokratikleşme için alınmış en önemli karardır. Bütün Türkiye ve Orta Doğu halkları için şanstır.

Türkiye’de demokrasi nasıl gelişecek? Bütün kimlikler ve inançlar, nasıl eşit ve özgürce yaşayacak. Bu sorunun yanıtını bulmak elbette çözümün kendisidir. Bunun yanıtını bulabilmek için daha fazla ortak paydada yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Şiddet ve çatışma gerekçesiyle ertelenen adımlar için artık herhangi bir engel kalmamıştır. 86 milyon yurttaşımızın geleceği için hükümetin pratik adımları atması artık tarihi bir anlam taşımaktadır. Türkiye, klasik güvenlikçi aklın kelepçesinden mutlaka kurtulmalıdır. İşte şimdi onurlu bir barışı hep birlikte inşa etmenin vaktidir. Kanla yazılan sayfaları kapatmanın tam da vaktidir.

Bu ülkenin her köşesinde, her dağında, ovasında adalet ve barışı masmavi mürekkeple yazmanın vaktidir. Kaybedecek vakit yok. Vakit, barışın vaktidir. Vakit, demokrasinin, adaletin vaktidir. Barış, barış, barış. Adalet, adalet, adalet.

Bir yanda barışı konuştuğumuz için mutluyuz. Bir yandan halk aç. Halkı düşünen yok çünkü. Bakın 2 yıldır Şimşek programı var. Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuçlar bekliyorlar. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan kan ağlıyor. Şimdi barış süreciyle birlikte ekonomide yeni sözler söylemeye ihtiyacımız var. Bu sözleri de cesurca söylemeliyiz. En son Cumhurbaşkanı Yardımcısı bu sürecin maliyetini 2 trilyon dolar olarak açıkladı. Bu rakam çok büyük bir rakam. Bu rakam İHA’lara, SİHA’lara, mermilere harcanmamış olsa, şu an bizler bu kadar açlık ve yoksulluk çekiyor olmazdık. Bu ekonomik kaybın bedelini toplum ödüyor.

Sadece 4 ayda faize ödenen para 725 milyar lira. Peki 2025’in ilk 4 ayında işçi, emekçi, memur, kamu emekçisi kardeşlerimizin ödediği vergi 736 lira. İşçinin, emekçinin, yoksulun ödediği vergi olduğu gibi faiz lobilerine gidiyor. Ama zengin şirketlerden vergi alınmıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı ülke ülke geziyor, borç para arıyor. DEM Parti olarak diyoruz ki barış ekonomisi kurtarıcıdır. Barış ekonomisi mutlaka hayata geçirilmelidir. Açlığın, yoksulluğun dini, dili, ırkı yok.

DEM olarak da bizler hem fikirlerimizle hem parti programımızla hem gündelik hayattaki çalışmalarımızla hem de emek alanında örgütlülüğümüzle bunun için çalışıyoruz. Bunun için DEM’e ihtiyaç var. Türkiye, DEM’e hazır; DEM, Türkiye’ye hazır. Mücadelemizi sonuna kadar işçi emekçi kardeşlerimizle sürdüreceğiz. Bu da bütün Türkiye halklarına sözümüz olsun.

Bugün barış ve demokrasi sürecine hukuksuzluklar gölge düşürüyor. İnsanlar tweet atarken acaba tutuklanır mıyım diye kaygı içinde oluyor. Seçtiğimiz belediye başkanının yerine kayyım atanıyor. Demokrasi nasıl gelişecek? Bilen var mı? Yüzlerce halk toplantısı gerçekleştirdik bu süreçte. Toplumun en temel sorularından biri bu. Çözüm süreci, demokratikleşme süreci nasıl olacak? Biz elbette bu sorulara yanıt bulmak zorundayız. Hukuk ve demokrasi barış güvercininin iki kanadıdır. Güvercin tek kanatla uçmaz. Bizler bu iki kanadı tamamlamak için kimin üzerine görev ve sorumluluk düşüyorsa taşı elin altına koyma dönemidir.

Exit mobile version