Usulsüzlük yaparak zenginleşen kamu görevlileri olduğunu söyleyen Hüseyin Baş, “Ben bu belediyenin yöneticisiyim, bu ülkenin yöneticisiyim’ diye zenginleşen insanlar problem ama yine fakirlere nutuk çekiliyor” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altın ile ilgili açıklamalarına dikkati çeken Baş, şunları söyledi:
“Son zamanlarda hem Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in hem Sayın Cumhurbaşkanımızın sürekli altın ile bir meselesi var. Altınla bir hesap var belli ki. Dövizle de bir hesap var ama ağırlıklı olarak altınla görülüyor. Dövizle ilgili niye çok konuşmuyorlar, çünkü millette döviz kalmadı. Şimdi 3-5 gram altın, kolda bir bilezik, kulakta bir küpe vs. ‘Onu nasıl alırım’ hesabı yapılıyor. Bu, ekonominin geldiği noktanın özetidir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke yöneticisinin, ‘Yastık altınızdaki paraları bize getirin’ dediğini duymamışsınızdır.
Cumhurbaşkanı’nın beklentisi olan yatırım faize ve borsaya yönelik yatırımlar. Faize ve borsaya yatırım yapıp ne yapalım, paramızı mı batıralım? Parayı bankalara verip onları zengin mi edelim? Bir kere zaten işin haram boyutu, nas boyutu bambaşka. Parayı böyle yerlerde değerlendirmek ‘haram’ diyorsunuz yani şimdi ne olacak? Seçimden önce ‘as var benden başka bir şey beklemeyin’ diyordu, şimdi bütün ülkeden parasını faize yatırmasını bekliyor, bütün ülkeyi ‘haram işleyin’ diye yönlendiriyor.
Dünyada fakirden zengine servet transferinin olmasının sebebi insanların 3 kuruşunu gidip borsalara, bankalara verip yatırım yaptım diyerek gelir elde etmeye çalışması. Yani siz bu tip yapılanmalara paraları aktardıkça zengin daha da zenginleşiyor fakir daha da fakirleşiyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın şikayet ettiği şey doğru, dünyada böyle bir durum var ama buna çözüm olarak sunduğu şey de yine mevcut sistemin bir ayağı. Küresel, kapitalist ekonomik modelin şu anda Türkiye’de en güçlü uygulayıcısı Sayın Cumhurbaşkanımız. Dolayısıyla Türkiye’nin buradan bir çözüm elde etmesi mümkün değil.”
Kaynak: ANKA