“Bugün sabah itibariyle, Beyoğlu’nda, devletin valisi, valiliği, kaymakamı, kaymakamlığı Beyoğlu Belediyesi’ni binadan çıkarıyor. Hangi binadan çıkarıyor? Seçimden birkaç ay önce, 2-3 ay önce bitirdikleri bir kışlayı, devletin bir kurumunun bitirdiği bir kışlayı, -o zaman orası AK Partili bir belediye- diyor ki, ‘Sen şu kapıya belediyenin tabelasını as, buranın 1600 metresini sen kullan. Şu tarafa da kaymakamlığın tabelasını kaymakam, sen as. Burayı da kaymakamlık kullansın.’ Seçimlerin 2-3 ay öncesinde. Seçimde millet oy kullanıyor. Şimdi orada Cumhuriyet Halk Partili bir belediye var. 15 gündür, gece-gündüz, ‘Bugün geleceğiz, yarın geleceğiz. Çıkın, terk edin… Yahu seçimden 2 ay önce tabela asmışsın! Bakın; bu bile bir iktidarın gitmesine sebeptir arkadaşlar. Bu yapılır mı? Allah aşkına, soruyorum size; bu yapılır mı? Nedir yani? Ne? Amacınız ne? Yine orası Beyoğlu Belediyesi. Yazıyor; Türkiye Cumhuriyeti Beyoğlu Belediyesi. Öbür tarafa da yazıyor; Türkiye Cumhuriyeti Beyoğlu Kaymakamlığı. Vali de utansın, kaymakam da utansın. Bu talimatı verenler de utansın. Bu kadar net söylüyorum. Bu olmaz. Bu yapılmaz. Bu yapılmaz.”
“Biz neyle uğraşıyoruz? Onun bunun çocuklarının vakıflarına verilen yapılardan çıkartalım da millete kazandıralım diye uğraşıyoruz. Bunlar da milletin kurumundan alalım da bizim dediğimiz olsun diye uğraşıyorlar. Aradaki fark bu. Bu bakımdan, bu memleketin düzelmesi lazım. Bakın benzeri bir davranışı… Buradan söylüyorum; siyasi ömrüm ne olur, makamım ne olur bilmem. Benzeri bir davranışı, benim partilim birisi yapsın, onun karşısına gidip dikilmeyen Ekrem İmamoğlu namerttir. İster adı CHP’li olsun, ister başka bir şey. Bu memleketin, devleti malı arkadaşlar. Bakın; bu Tokat’ın evlatları, milletimizin bağımsızlık mücadelesinde çocuk yaşta şehit vermiş evlatların olduğu bir yerdeyiz. Hangimizin şehidi yok? Hangimizin gazisi yok? Bu memleketin evlatlarını birbirinden ayırabilir miyiz? Böyle bir şey olabilir mi? Parti, görüş veya etnik köken… Ayıptır, yazıktır, günahtır. O bakımdan ben, Türkiye’mizin en büyük potansiyelini engelleyen meselenin bu olduğunu görüyorum. Gerçekten bu memleketin liyakate, adalete çok ihtiyacı var. Liyakate, adalete ve gayrete çok ihtiyacı var. Tokat gibi güzide şehirlerimizde yapacağımız her çalışmanın, yerel kalkınmayı güçlendireceğini görüyorum. Türkiye’nin geneline daha adil ve daha eşit, daha yaşanabilir bir memleket geleceği var edebilmenin temellerini hazırlamak adına, Türkiye’yi geliştiren, büyüten çocuklarımıza, gençlerimize geleceğe umutla baktıkları bir zamanın tasarlanmasının altyapısını kurmak adına yaptığımız bu çalışmaların, mutlak başarıya ulaşacağını ve milletçe ayağa kalkacağımıza inanıyorum.”
Kaynak: Gerçek Gündem