İmamoğlu’ndan Çok Konuşulacak Sözler! ‘Parti İçinde Test Yaptım Gördüm, Samimi Değiller’

İmamoğlu’ndan Çok Konuşulacak Sözler! ‘Parti İçinde Test Yaptım Gördüm, Samimi Değiller’

Davayla ilgili “Yokmuş gibi davranıyorum” diyen İmamoğlu, “Bu aslında meseleyi psikolojik olarak karşılama şeklim. Yokmuş gibi davranmazsam ben buradan çıkıp, devletin bir başka kurumuyla İstanbul için çok önemli bir konunun toplantısına gideceğim. Ya da pazar gezisine çıkacağım veya bir proje toplantısı yapacağım. Yokmuş gibi davranmak zorundayım” dedi.

İmamoğlu “ahmak davası” için “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bize bir tacizi” diyerek şunları söyledi:

“Ama bu dava sürecine kötücül, çirkin, hukuki ve idari müdahalelerin olduğunu düşünüyorum. Hatta bu yüzden idari ve yargısal kuşatmayı ben biraz da yargı tacizi diye tariflemiştim. Şimdi yargı tacizini daha ileriye götürüyorum, çünkü zaten bağlantılı. Ben yargıyı hiçbir zaman zan altında bırakmadım. Bu ülkenin çok namuslu, ahlaklı yargıçları, savcıları olduğunu elbette biliyorum. Ama bu yargı tacizi aslında çok net, eşittir bir hükümet tacizi. Ama hükümet de diyemiyorum, hükümetin başının tacizi.

Yani bu aslında Sayın Cumhurbaşkanı’nın bize bir tacizi. Bu kadar net. Çünkü mesele artık o kadar aleni ki… Düşünün bu sistemde ve düzende Ekrem İmamoğlu’yla ilgili bu kadar olay dönecek, bu kadar meseleler yazılacak, çizilecek, bu kadar çirkin olaylar gündeme gelecek ve bunlardan Sayın Cumhurbaşkanı’nın hiç haberi olmayacak. Kimi kandırıyorsun? A’dan Z’ye ben inanıyorum ki Ekrem İmamoğlu’nun bütün meselelerini Sayın Cumhurbaşkanı takip ediyor. Ben artık bu tacizin yargı tacizi, hükümet tacizi değil bütün bunların yukarıya doğru tırmandığı bir ‘Saray tacizi’ olduğunu düşünüyorum.”

İmamoğlu, geçen yılki genel seçimlerden sonraki kurultay süreci ve CHP’nin şu andaki kurultay tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:

“O dönem bir seçimi kaybettiğimiz ve gerçekten insanları hayal kırıklığına uğrattığımız, hep birlikte kaybettiğimiz, hepimizin eksiği, hatası olabilir ama başka bir yol, yöntem bulmak zorunda olduğumuzu dile getirerek 29 Mayıs sabahında kurultaya dönük sürecin farklı işletilmesi gerektiği konusunda bir niyet ortaya koyduk ve bu niyetle birlikte bu değişim oldu.

Daha o kurultaydan üzerinden bir yılı, bir ay geçmiş bir zaman dilimindeyiz. Bu arada kurultaydan yeni çıkmış, ayakları yeni yere basan bir yönetim ve genel başkanımızın olduğu bir süreçte hızlıca apar topar bir yerel seçime girmişiz. Ve Türkiye’de hiç kimsenin tahmin etmediği bir başarıyı elde etmiş bir yönetim, 2024 yılının 31 Mart’ında Türkiye’nin yaklaşık 50 yıl sonra ilk kez birinci partisi olmuş bir Cumhuriyet Halk Partisi.

Exit mobile version