Fidan, “Bölgemiz son derece büyük bir tehdit ile karşı karşıya bulunmaktadır” dediği açıklamasında, Gazze’de soykırımı sürdüren İsrail’in Lübnan’ı da kana bulamaya devam ettiğini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti:
Bugünkü görüşmelerimizde bölgesel meseleleri de değerlendirdik. Bölgemiz son derece büyük bir tehdit ile karşı karşıya bulunmaktadır. Gazze’de soykırıma devam eden İsrail Lübnan’ı da kana bulamaya devam ediyor. Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor. İran’ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail’in saldırgan tutumu İran’ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor. İsrail uluslararası hukuku açık biçimde ihlal eden eylem ve söylemlerine son vermek zorundadır. Krizi başından bu yana yaptığımız uyarıyı tekrarlamak istiyorum. Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı. Küresel düzeyde çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz. Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörler geri dönülemez bir adım atmaktan kaçınmak zorundalar.
Biz Türkiye olarak bölgemize savaş istemiyoruz. Bu konuda sağduyulu ve soğukkanlı davranılması gerektiğini savunuyoruz. Mevcut gerilimi azaltmak için Gazze’de acilen ateşkes ilan edilmelidir. İsrail Lübnan’a yönelik saldırılarını bitirmelidir. İsrail her türlü saldırgan tavırdan ve provokasyondan vazgeçmelidir. Türkiye ve İran bu bölgede ilelebet var olacaktır. İkili ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye ve bölgesel konulardaki işbirliğimizi arttırmaya yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Son dönemde yaşanan gelişmeler bu işbirliğinin önemini daha da arttırmıştır.
Dün Hamas siyasi büro yetkilileri ile bir araya geldik İstanbul’da. Uzun bir görüşme yaptık. Tabii bölge olağanüstü bir süreçten geçiyor. Savaşın yaygınlaşma riski var. İsrail’in de devam eden bir soykırımı var. Milyonlarca insan şu anda Gazze’de küçük bir alana sıkışmış aç ve çaresiz hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Konuştuğumuz konular arasında özellikle Gazze’deki insani yardımlar meselesini nasıl iyileştirebiliriz? Bu öncelikli bir husustu. Şu anda ifade ettiğim gibi savaştan dolayı 2 milyon insan gıdasız, susuz, ilaçsız herhangi bir başlarını sokacak bir yer olmadan hayat kalma mücadelesi veriyorlar.