Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Önce şunu ifade edeyim; kendilerini sağlıklı görmek açısından son derece güzel. Hem sağlıklı olmaları hem Türkiye’nin sorunlarını yakından takip etmeleri beni çok mutlu etti. Sayın Demirtaş sivil siyasetin öncüsü. Türkiye’de herkesin huzur içinde yaşamasını, mutlu yaşamasını arzu ediyor. Türkiye’yi yakından izliyor, dünya siyasetini yakından izliyor. Sayın Kozağaçlı da aynı şekilde. Dolayısıyla bizim görevimiz yeni bir siyaset dilini Türkiye’yi egemen kılmak, Türkiye’de bütün arkadaşları, bütün yurttaşları, bütün dostların huzur içinde yaşamasını, sağlıklı yaşamasını, barış içinde yaşamalarını, düşüncelerini özgürce dile getirmelerini arzu ediyoruz. Ben Sayın Demirtaş’ı uzun süredir izliyorum. Kendisini yakından görmem, uzun bir sohbet gerçekleştirmemiz de benim açımdan son derece yararlı oldu” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ı ziyaretinde ne konuştukları hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, “Komşularımızdaki gelişmeleri konuştuk. Dünya siyasetini konuştuk. Az önce de ifade ettim; yeni bir siyaset diline ihtiyaç olduğumuzu da her iki değerli siyasetçi arkadaşımız dile getirdi. Gerçekten barıştan yana, huzurdan yana, beraber yaşamaktan yana sivil siyasetin ne kadar önemli olduğu vurgulandı zaten. Dolayısıyla bu çerçevede bir görüşme, bir değerlendirme yaptık. Ben tabii Türkiye’de hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını istemem. Düşünceyi saygıyla karşılarız. Kendilerinin düşüncelerine katılırız veya katılmayız, o ayrı bir şey ama bir kişinin düşüncelerini ifade etmesi son derece değerlidir ve demokrasilerde bu kaçınılmazdır, böyle olması gerekir” dedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, “Demirtaş dışarıda olsaydı, eminim terör olayları da biterdi” diyerek şu ifadeleri iletti:
“Türkiye, demokratikleşmediği sürece normalleşme olmaz. Normalleşmenin temel koşulu, demokratikleşmedir, düşüncelere saygıdır. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasıdır. O zaman zaten normalleşme olur. Ama siz hala otoriter yapıyı sürdürür ve bu otoriter yapıyı güçlendirmeye kalkarsanız zaten demokratikleşme olmaz. Yani işin özünde demokrasiyi bütün kurumlarıyla, düşünceleriyle, kurumlarıyla dile getirmek ve bunları yaşatmaktır. Eğer bunlar olmazsa zaten demokrasi dediğimiz şey gelişmez. Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum.”
Kaynak: Gerçek Gündem