Toplantıları tamamladıklarını belirterek, istişare etmenin önemine değinen Dervişoğlu, “AK Parti iktidarına ve saray rejimine baktığımız zaman, bir yüzükle çıktıkları yolda yüzüklerin efendisine dönüşen bir adam ve onun etrafında kümelenmiş oligarşik yapılar vardır. Adam halinden memnun, o yapılar ise çok daha memnundur. Bu tek adamın da, o oligarşik yapıların da dertleri ve ayrıca birbirleri içindeki mücadeleleri, ne Türk Devleti ne de Türk Milleti’nin çıkarları içindir. Mücadeleleri kendi kirli çamaşırlarını birbirlerinden ve saraydaki amirlerinden saklamak içindir. Dertleri ise bir sonraki ihaleden ve alımdan, imara açılacak kupon araziden ve özelleştirmelerden kimin ne kadar tırtıklayacağı, ne kadar yağmalayacaklarına karar vermeleridir. Saray rejimi ve saray partisinin özeti ve düştüğü durum budur. Yani körler ve sağırlar birbirlerini ağırlamaktadır” diye konuştu.
Milletine körleşmiş ve sağırlaşmış, büyüdüğü mahallelerden, oturduğu sofralardan, alışveriş yaptığı çarşı ile pazardan, gittiği kahveden ve camiden kopmuş bir siyasetin ancak bir müstemleke idaresi olarak tanımlanabileceğini söyleyen Müsavat Dervişoğlu, “Bu aymaz siyasetin günümüzdeki temsilcilerinin iktidar koltuğunda kaldığı her bir gün, milletin acısına, çilesine, ızdırabına yeni yeni acıları da bir bir ekleyecektir. Bu anlayıştan adalet, hürriyet, refah ve güvenlik çıkması da mümkün değildir. Dahası buradan iyiye ve güzele dahil bir umudun kırıntısını dahi yeşertebilmenin imkanı ve ihtimali yoktur. İşte bu yüzden birbirimizle ve milletimizle konuşmak, dinlemek ve istişare etmek, bu iktidarın defi adına sürekli olarak yapmamız gereken en mecbur olduğumuz iştir. Bu bir seferberlik hali olmalıdır. Çünkü birbirine yabancılaşan insanlar siyaset üretemezler. Milletine yabancılaşan partiler çare üretemezler. Ancak dedikodu ve dert üretirler. Çünkü geldiği yeri unutanlar, insanlıklarını unutanlardır. Biz İYİ Parti’yi, telefon talimatlı mahkeme kararlarıyla, göz göre göre gasbedilen en temel hukuk kurallarına karşı, sıcakta, yağmurda, karda yollara düşerek, o tarlalara hapsedilen kurultaylarda kurduk. Şimdi bunları unutacak mıyız? Polis coplarını, jandarma çevirmelerini, çöp kamyonlarını, savcı mütalaalarını, tehdit ve şantajları aşarak bir göz odada, bir kuru masada, yalnızca Allah’a inanıp milletimize güvenip kurduk, bunları unutacak mıyız?” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA