Özgür Özel O İddialar Hakkında İlk Kez Konuştu! ‘Bizim Feda Edecek Gülşah’ımız Yok’

Özgür Özel O İddialar Hakkında İlk Kez Konuştu! ‘Bizim Feda Edecek Gülşah’ımız Yok’

“Değerli CHP’liler, kökü CHP olan Uzunköprü Belediye Başkanımız Ediz Martin bağımsızken bugün baba evine dönmeye karar verdi. Eğer baba evine dönüş olacaksa ilçe başkanlığı ve il başkanlığı kenetlenecek ve gelecekler.

Nimet Hanım iş dünyasında başarıları olan, İYİ Parti’de milletvekilliği yapan bir süredir bağımsız devam eden bir vekilimiz. Kadın hakları, hayvan hakları için mücadele veren biri. Bir süredir baba ocağı CHP’ye dönmek istiyordu. Bugün de buradalar, örgütümüzü temsil edecekler.

Maalesef bugün acı haberlerin hepimizi kahrettiği günlerdeyiz. Öncelikle taziye dileğinde bulunacağım. Milli Görüş Hareketi’nin önemli ismi Recai Kutan için başsağlığı diliyorum. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Semih Çelik isimli cani İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i katletti. Tekirdağ’da istismara uğrayan Sıla bebek hayatını kaybetti. Bugün ülkede süren kadın cinayetlerinin bir rastlantı olmadığını biliyoruz. Günlerdir failin özelliklerini öne çıkaran, katlettiği kadınlarla ilişkisini magazin haberi gibi sunan ifadeler dolanıyor. Asıl sorulması gereken bu toplum nasıl bu hale geldi?

AKP’nin kadınları hedef alan politikalarının en somut örneği İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede tek imzayla çıkılmasıdır. Bakın veriler ortada, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe konulduğu 2012 yılından sonra kadın cinayetlerinde büyük düşüş vardı. Bir dönem hep kapkaç haberleri vardı hatırlayın, bir araya geldik 1 yıllık cezayı 15 yıla çıkardık. Herkes kendine çekidüzen verdi. Dedik ki devlet kafaya koydu, mücadele edecek kapkaçla. Ama şimdi Türkiye yine kapkaç cenneti oldu.

İstanbul Sözleşmesi de devlet kararlılığının bir sembolüydü. Devlet bu işe kafayı taktı deyip diye düşünüp ayaklarını denk aldılar. Sonra yapılacak düzenlemeler gecikti, yapılan düzgün uygulamadı. Sonra bir kesim, gerici bir kesim, kadını aşağı gören geçmişin domuz bağcıları ortalığı velveleye verdiler. ‘İstanbul Sözleşmesi’ne hayır’ diye. Sağ partilerden bunu meydanlarda bağırınca AK Parti bir avuç oyun peşine düştü. Hepimizin birlikte girdiği sözleşmeden Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıktı. Her gün kadın cinayeti işleniyor şu an bu yüzden. Gözleri korkmuyor artık, azıcık yatar çıkarım, af çıkar ben de kaynarım diyorlar. Bu bu kadar politik, bu kadar siyasi, bu kadar gerçek bir mesele.

Hepimiz biliyoruz ki sözleşmeden bir imzayla çıkılamaz yani hala yürürlükte. Ama bizim iktidarımızda seçim falan beklemeden bu sözleşme derhal gerçekten uygulanacak. Tayyip Bey’e bir şey söyleyeceğim, asgari ücrete dört kere zam düşünülür dedin, bu yıl ikinciyi bile yapmadın. 17 bin lira asgari ücret verdin, ertesi gün eridi. Depremzedeye söz verip yerine getirmedin. Madem hiçbir sözünü tutmuyorsun şu HÜDA Par’lılara domuzbağcılara verdiğin sözü de tutma o zaman, lanet olsun!

Cumhurbaşkanı geçen hafta Mecliste dedi ki, ‘İsrail’in bir sonraki hedefi biziz.’ Böyle bir şey söylüyorsan arkasını getirmek zorundasın. NATO üyesi, BM üyesi Türkiye’ye saldıracakmış. Bunu konuşmak için kapalı bir oturum yapacağız bugün. Netanyahu’nun oturup televizyondan izlemesini istemediğimiz için kapalı olacak.

Vatandaşlarla yapılan ankette ilk sıkıntı ekonomi, ikincisi işsizlik, üçüncüsü geçim sıkıntısı çıkarken, Cumhurbaşkanı ‘Açsınız yoksulsunuz ama arkama geçmelisiniz çünkü İsrail saldıracak’ diyorsan biz bunu sorgularız. Eğer bize ne demek istediğini açacaksan seni dinleyelim ama televizyonda bu duyduklarımızla aynı şeyleri söyleyeceksen biz bunu yutmayız. Bu yaklaşım Türkiye siyasetine dış tehdit diyerek planlar içeriyorsa biz buna teslim olmayız. Bu ülkenin gerçek sorunlarını kimseye örttürmeyiz.

Hamas saldırısını kınadık diye bir yıldır Gazze için yaptıklarımızı görmezden gelip bizi ayrıştırmaya çalışanlara sesleniyorum. Sana İsrail’e ticareti kes dedik aylarca inkar ettin, en son martta ortaya çıkınca İsrail ile ticaret yasak dediniz. Bizden gidenlerin çoğu savaş malzemesi bu arada. Bizim gemilerle gitmiş, Gazze’nin tepesine yağmış. Şimdi yasak olduğu söylenen İsrail ile ticaret de cayır cayır devam ediyor. Fiili durum şu anda şöyle; mal limandan çıkıyor, evraklar kağıt üstünde düzenleniyor, ticaret devam ediyor. Ey Recep Tayyip Erdoğan; ‘Sen mi samimisin biz mi?’

Ülkede vatandaş ‘İsrail bize saldıracakmış’ diye konuşsun istiyor. Ama hayır, vatandaş internet hızını konuşuyor. Bizdeki internet hızından yavaş bir Bangladeş ile birkaç ülke var. Üstelik buna karşılık maliyet de fahiş düzeyde. Bir aile 2022’de internete 442 lira ödüyormuş,, geçen sene 745, bu sene 2350 lira. Herkes için elzem cep telefonu fiyatları fahiş pahalı. Millet bunu konuşmasın diye ‘İsrail saldıracak’ diyorlar. Bunları yapan da Türk Telekom. Vodafone ile anlaşmışlar, 745 liralık faturayı 2350 lira yaptılar bir anda. Bunu yapan Mehmet Şimşek değilse Recep Tayyip Erdoğan’dır. Pahalı fatura ödeyen herkesin cebine elini aran Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Exit mobile version