Bianet’e yazan feminist avukat Gülbahar, şunları paylaştı:
“Ayaklarınıza, yüreklerinize, fikirlerinize sağlık. Dışarıdaki tüm arkadaşlara selamlarımı yolluyorum. Bugünler dayanışmanın çok kıymetli olduğu zamanlar.
Dışarda çok olma hali, örgütlü olmayınca bir şey ifade etmiyor. Burada sihirli sözcük örgütlülük. 451 imzalı bu mektup bir kişilik bile olsa değerli, buraya içlerinden bir kişi gelmiş olsa bile değerli.
Çok kayıplarımız oldu. Bu ülke devrimcilerinin kıymetini bilemedi. Değerlerinin değerini bilmeyen toplum değerlenemez.
Ben Hacettepe Üniversitesi’nde okurken devrimci barutun ıslanması, devrimci barutun tükenmesi gibi deyimler vardı. Devrimci ruhu korumak önemli. Hayatta buna çok dikkat etmek gerekir. Bu ülkede gelenekleri çok güçlü bir devlet var… Türkiye Cumhuriyeti iki üniversite üzerinde kuruldu ve yükseltildi. Dil Tarih ve Coğrafya ve Mülkiye…
Soğanın cücüğünden kabuğuna kadar katman katman bir devlet. Oyunları bitmiyor. 15 Temmuz 2016 olayı 31 Mart vakası gibiydi. Saat, yer kuşku vericiydi. Boğaz köprüsünün yarısında trafik kapalı, yarısında açıktı. Daha haberlere baktığım anda, ‘Karşı darbe geliyor, acilen karşı darbeye hazırlanmak gerek’ dedim.
2019’da % 63 oyla seçildiğim halde benim yerime kayyım atandı. Tutuklandım. Hukuk dışı ve sudan bahanelerle. Oysaki, Anayasanın ilk üç maddesinde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümler var. İkinci madde, Cumhuriyetin nitelikleri arasında insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olmayı gerektiriyor. Benim görevden alınmam ve yerime kayyım atanması anayasanın 2. Maddesine açıkça aykırı. Bir sistem kendi hukukunun bile arkasından dolanıyorsa, kendi sonunu da hazırlıyor demektir.
1001 odalı saray inşa ediliyorsa o ülkeye demokrasi gelmiyordur.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde iki parti yükseldi CHP, YRP… Toplumda bir geri çekilme görüyorum. Bir hekim olarak bunu travma sonrası stres bozukluğu ve tükenmişlik sendromuna benzetiyorum. Toplumun yeniden siyasete dönmesini sağlamak gerekiyor. Devletin tor ağına düşmemek gerekiyor. Tor, balıkçılıkta balıkları toplamak için kullanılan büyük ağ. Bu iktidar istiab haddini de doldurdu, istibdat haddini de doldurdu. Zulmün son noktasına gelindi. Buna son vermek için geniş bir demokrasi cephesi, ortak örgütlülük anlayışı oluşturmak gerek. Bedel çıtası, cesaret katsayısı yükseltilmeden değişim, dönüşüm olmaz.”