Fatih Altaylı, dünkü yazısında söz konusu iddiayı şöyle anlatmıştı: “Geniş katılımlı toplantılarda pek bir şey konuşulmamış ama küçük grupların bir araya geldiği görüşmelerde yapılan dedikodu ve eleştirilerde hedef Ali İhsan Yavuz ve Hayati Yazıcı olmuş genelde. Bu ikilinin kendi sorumluluklarındaki seçimin başarısızlığını il ve ilçe teşkilatlarına yıkma çabası teşkilatları kızdırmış.”
Bu iddianın gündeme gelmesiyle Yavuz, partililerince eleştirildi. Bu eleştirilerden sonra Altaylı’ya ulaşan Yavuz, burada sadece ‘sayısal veriler’ paylaştığını söyledi.
“Size verilen bilginin maksatlı olabileceğini göz önünde bulundurmanız için aradım” diyen Altaylı’ya şunları anlattı:
“Kızılcahamam kampında sadece ve sadece sayılara dayalı bir rapor sunumu yaptım. Hiçbir yorum olmadan seçim sonuçlarının bir nevi röntgenini ortaya koydum. Bu yüzden de örgütü ya da başka bir birimi sorumlu tuttuğum, sorumluluğu onlara attığım iddiası doğru değil. Tabii bazıları bunu sizin de dediğiniz küçük sohbetlerde böyle algılamış olabilir ama emin olun sayısal bilgi dışında bir bilgi vermedim.
“Hadi ben konu ile ilgiliyim. Hayati Yazıcı’nın bu mesele ile hiçbir bağlantısı yok. Onun adını bu konuya karıştırmak hiç doğru değil. Size kaynağınız güvenilir olmayabilir dememin nedeni de asıl olarak bu.”
Seçim sonuçları ile ilgili bir rapor hazırladığını doğrulayan Yavuz, “Siyasi bir analiz yapıp bunu da rapor haline getirdim elbette ama bunu Cumhurbaşkanımıza sunacağım. Takdir edersiniz ki, partinin iç işleridir ve mahremdir” dedi.
Kamptaki havadan bahseden Yavuz, ‘dedikodu’ iddialarını da şöyle yalanladı:
“Cumhurbaşkanımız parti yöneticileri ve milletvekilleri ile de toplantılar yaptı. Orada herkes en ağır eleştirileri ya da gözlemlerini paylaştı. Sansürsüz. Tahmin edebileceğinizden daha büyük açıklıkla konuşmalar yapıldı. Gördükleri hataları anlattılar. Özeleştiriler yapıldı. Yani küçük gruplar halinde dedikodu yapmaya gerek duyacak bir ortam yoktu.”