Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre, taslak metne yönelik eleştirilerin başında, yönetimin milletvekili aday belirlemedeki kontenjan oranının yüzde 5’ten yüzde 15’e yükseltilmesi geliyor. Bazı partililer, bu değişiklikle birlikte parti yönetiminin 90 milletvekili adayını doğrudan belirleyebileceğini ve bu durumun ön seçim sürecini anlamsız hale getirebileceğini dile getiriyor. “Bu kadar geniş bir kontenjan, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde parti yönetiminin istediği isimleri ön seçime ihtiyaç duymadan milletvekili yapmasına olanak sağlar” yorumunu yapan partililer, kontenjanın il genelinde sınırlı tutulması gerektiğini savundu.
Parti içindeki bu eleştirilerin ardından, kontenjan artışına yönelik savunma da gecikmedi. Genel Başkan’ın, kontenjanın yüzde 5’lik kısmını gençlik kollarına, bir diğer yüzde 5’lik kısmını kadınlara ve kalan yüzde 5’lik dilimi ise Meclis’te ihtiyaç duyulan uzmanlık alanlarına ayırmak istediği ifade edildi.
Milletvekilleri, ön seçim sürecinin daha net kriterlere bağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Ön seçime katılabilecek üyelerin en az iki veya üç yıllık parti üyeliğine sahip olması, seçim sürecinde aktif görev alması ve aidatını düzenli ödemesi gibi koşullar getirilmeli” şeklinde önerilerde bulundular. Bu tür düzenlemelerin, partiye gerçekten bağlı olanların aday belirleme sürecine katılımını sağlaması gerektiği ifade edildi.
CHP’deki Tüzük Kurultayı hazırlıkları, parti içindeki farklı görüşlerin ve eleştirilerin etkisiyle şekillenmeye devam ediyor. Taslak metne ilişkin nihai kararların ise kurultay sürecinde yapılacak değerlendirmelerle netleşmesi bekleniyor.