Domates Fiyatlarının Ramazan Ile Birlikte Düşmesi Bekleniyor

Domates Fiyatlarının Ramazan Ile Birlikte Düşmesi Bekleniyor

Ayaş Ziraat Odası Genel Sekreteri Faruk Ereneler, Antalya ve diğer güney illerinde seralarda domates üretiminin düşmesi ile ürünün pazalarda nerdeyse 5 lirayı gördüğünü söyledi. Ereneler, diğer ürünler gibi domatesin de birkaç kez el değiştirmesinin bu fiyat yükseliğinde etkili bir durum olduğunu belirtti.

Ankara’nın domatesi ile meşhur ilçesi Ayaş’ta Ziraat Odası Genel Sekreteri Faruk Ereneler, domateste fiyat yükselmesini piyasada ürün bulunmamasına bağladı. Erenler, Ayaş ilçesinde 10 bin dekarda domates üretimi olduğunu hatırlatarak, “Ankaralı tüketicilerin gönlü ferah olsun. İnşallah Ramazan ayında yine normal fiyatından domatesi sofralarına koyabileceklerdir.” şeklinde konuştu.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk da sorunların çözümü için örgütlenmenin önemine dikkat çekti. Prof. Gülçubuk, ekonomik açıdan güçlü ülkelerde kooperatiflerin tarımsal piyasalarda yüzde 50’ler civarında pay aldığını, bu oranın Türkiye’de ise yüzde 2-3 civarında olduğunu belirterek, dünyada kooperatiflerin 3. büyük sektör olarak anıldığını ifade etti.

“KOOPERATİFLER HAYIR KURUMU OLARAK GÖRÜLMEMELİ”

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, üreticilerin, üretici birlikleri veya kooperatif çatısı altında profesyonel fakat üretici çıkarını ön plana alan bir yapı içerisinde örgütlenmesi gerekliliğini ifade ederek, “Bu gibi yapılanmalar hayır kurumları olarak görülmemelidir.” dedi. Prof. Gülçubuk, kooperatif ve üretici birliklerinde pazarlama ve ihracatı bilen profesyonel kişilerin istihdamının sağlanması gerekliliğini kaydetti.

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Türkiye’de herkesin bir ürünü üretmenin maharet sandığını; esas maharetin, üretmek kadar onun işlenmesi, paketlenmesi ve yüksek katma değerden satılması olduğunu vurguladı. Prof. Gülçubuk, domateste bazı seneler üretim fazlası olduğu için fiyatların çok düşük, bazı senelerde yetersiz üretim sonucu fiyatların çok yüksek gittiğini hatırlattı. Prof. Gülçubuk, dönem dönem fiyat dalgalanmasının iklim koşulları kadar yetersiz işleme potansiyelinden ve pazarlama koşullarının oluşturulamamasından da kaynaklandığını ifade etti. Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, şöyle dedi:

“Türkiye’de tarıma dayalı sanayi henüz istenilen düzeyde değil, son dönemlerde üretici örgütlerine sağlanan yüzde 75’e varan hibelerle yapılacak tesislerle tarladan çıkan ürünlerin işlenmesi ve depolanması yapılabilir. Üreticiler, zarar etmemeleri ve ürünlerini çöpe atmamaları için ihracata yönelik tüm gıda ve kalite standartlarına uygun bir üretim yapmaları gerekir. Özellikle işlenmemiş tarımsal ürünlerde yeterli miktarda ihracat yapılamadığından veya tarımsal sanayide işlenmesinin sağlanma olanaklarının oluşturulmamasından dolayı, yetiştirilen ürünler Türkiye’de iç pazarlarda eritilme sorunu oluştu. Zarar edilen ürünlerin ekimi yapılmadığı için bir sonraki yıl az üretimden dolayı fiyatların aşırı artması olayı yaşandığından, bu durumda da tüketici açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. Pazarlama koşullarının oluşması ve üretici lehine gelişmesi kırsal kalkınmaya da aracılık edecektir, kırsal kalkınmanın ekonomik boyutunda pazarlama önemli.

Ankara’da polisin “dur” ihtarına uymayan sürücü kaza yaptı: 3 yaralı
Bandırma’da usulsüz reçete ve rapor operasyonu
Çamaşır asarken 5’inci kattan düştü
Exit mobile version