Bilim insanları, 2023’ün, kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu ve bu siparinin, bitkilerin karbon yutma kapasitesini nasıl etkilediğini inceledi. Aşırı sıcakların yanı sıra orman yangınları ve kuraklık gibi doğal afetler, bu etkiyi derinleştirdi.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 2023 yılı, 1850’den beri en yüksek yüzey sıcaklıklarına ulaşarak ortalama 14,98 derece olarak kaydedildi. Bu, önceki en sıcak yıl olan 2016’ya göre 0,17 derece daha yüksek bir değer.
Kanada ve Yunanistan gibi ülkelerde büyük orman yangınları çıktı ve birçok yer su stresi yaşadı. Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) verilerine göre, bu durum birçok bölgede kuraklık acil durumu ilan edilmesine yol açtı.
Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan bilim insanları, “Düşük Gecikmeli Karbon Bütçesi Analizi” çalışmalarında, 2013-2022 yıllarında Hawaii’deki karbondioksit miktarının artış hızının 2,42 ppm civarında iken, 2023 yılında bu rakamın 3,37 ppm’e yükseldiğini bildirdi.
Yapılan incelemelerde, aşırı sıcakların yaşandığı yerlerde karbon emme potansiyelinin düşüş gösterdiği belirlendi. Leipzig Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ana Bastos, verilerin atmosferdeki karbondioksit artış hızının olağan dışı olduğunu ifade etti.