Aysun Aykan, Türkiye’de 24 il ve 110’un üzerinde ilçenin doğrudan fay hatları üzerinde bulunduğunu söyledi. Bu iller arasında Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, İzmir ve Kahramanmaraş gibi büyük şehirler de yer alıyor. Bu illerin bazıları, sismik boşluk olarak değerlendirilen ve kırılma zamanı gelmiş fayların üzerinde bulunuyor. Aykan, bu fayların yakın bir gelecekte büyük depremler oluşturma ihtimaline dikkat çekti.
Türkiye’deki sismik boşluklar, özellikle kırılma zamanı gelmiş faylar üzerinde büyük risk taşıyor. Aykan, bu fayların gerilim birikmiş ve her an kırılmaya hazır olduğunu ifade etti. Bingöl, Hakkari-Yüksekova ve Antakya gibi bölgelerdeki fayların, bilimsel çalışmalara göre sismik boşluk olarak kabul edilen faylardan olduğunu ve yakın bir gelecekte deprem üretme ihtimali olduğunun altını çizdi.
Aykan, Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fayı’na da dikkat çekerek, 7.6 büyüklüğünde bir depremin çok yüksek bir olasılıkla gerçekleşebileceğini söyledi. 1999’daki büyük depremden sonra yapılan çalışmalar, 30 yıl içinde Marmara Denizi’nde büyük bir depremin meydana gelme olasılığını yüzde 65 olarak belirlemişti. Aykan, bu süreye 25 yıl geçtiğini ve Marmara bölgesindeki büyük deprem için zamanın geldiğini vurguladı. Marmara’daki bir büyük depremin, bölgeyi ciddi şekilde etkileyebileceğini ve büyük tahribata yol açabileceğini belirtti.
Bursa’da, Kayapa – Yenişehir Fayı’nın önemine de değinen Aykan, bu fayın 624 yıldır kırılmadığını belirtti. Bursa’nın geçmişteki büyük depremlerine kaynaklık eden bu fay, özellikle 7 büyüklüğünde bir deprem potansiyeline sahip. 1855 yılında Küçük Kıyamet olarak bilinen depremde büyük yıkımlar yaşandığını belirten Aykan, bu fayın tekrar kırılma zamanının geldiğini ifade etti. Ayrıca, Bursa’da fay hattı üzerindeki yapıların risk taşıdığına dikkat çekerek, mikro bölgeleme çalışmaları ve afet risk haritalarının mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.