Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi’nden Güliz Gündüz, şunları söyledi:
Yeni açıklamalara göre hayvanlara ötanazi uygulayacaklarını söylediler. Ötanazi bireyin kendi rızası alınarak yapılan bir şey. Burada köpeklere hiçbir şekilde ‘siz öldürülmek istiyor musunuz’ diye soramayacağımız için bunu uyutma adı altında ötanazi güzelleştirmeniz, meşrulaştırmanız öldüreceğiniz gerçeğini değiştirmiyor. Hayvanları öldürmek için türlü bahaneler uyduruyorsunuz. ‘Kuduz riski var’ diyorsunuz kuduz riski varsa COVİD riski de var biz bunu kabul etmiyoruz. Kuduzun zaten ülkede inanılmaz derecede azaldığını ve genelde yaban hayvanından bulaştığını biliyoruz. Köpekleri katletmek için sonra sıra kedilere de gelecek, uydurduğunuz bir kılıf. Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Biz günlerdir Sakarya Caddesi’nde, Beşiktaş Meydanı’nda direnişteyiz. Bu yasa tasarısı geri çekilene kadar biz direnişimizi devam ettireceğiz. Hiçbir şekilde bu yasa tasarısını kabul etmiyoruz. 5199 sayılı kanunun 6. maddesinde koruyacaksınız, hayvana şiddet uygulayanlara, cinsel istismarda bulunanlara yatarı olan hapis cezası getireceksiniz, üretimi durduracaksınız. Kısırlaştırma yapmayan ve bu sorunu palazlandıran belediyelerinizi ceza kapsamına alacaksınız. Bundan başka hiçbir yol kabul etmiyoruz.”
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, ötanazi uygulamasına karşı olduklarını belirterek şunları ifade etti:
“Bir ay içerisinde sahiplenilmeyen hayvanlar öldürülecek. Kuduz riski taşıyanlar öldürülecek. Sokaklarda hiçbir şekilde hayvan bırakılmayacak. Bütün hayvanlar barınaklara toplanacak. Kuduz hastalığı kesin olarak ispatlanmış olan hayvanların zaten öldürülmesi gerekiyor. Çünkü kuduz iyileşme ihtimali olmayan ve hayvanın acılar içinde can vereceği bir hastalık. Böyle bir durumda hayvanın öldürülmesine karşı çıkmıyoruz. Fakat sağlıklı bir hayvanın sadece sahiplenilmediği için öldürülmesine, ötanazi denmesine oldukça tepkiliyiz. Ötanazi insanların kendi rızasıyla karar verdiği bir uygulamadır. Hayvanlarda ise böyle bir rıza söz konusu değildir. Yine uyutma denilerek bunun üstü örtülmeye, yumuşatılmaya çalışılıyor, hayvanların toplu bir şekilde öldürülmesine biz katliam diyoruz. Sağlıklı hayvanların öldürülmesini kabul etmiyoruz. Biz hayvan hakları savunucuları sokaklarda sürüler halinde hayvanların yaşamasını savunmuyoruz. Yıllardır bu yüzden popülasyonun kontrol altına alınması için mücadele ediyoruz. Bizim öncelikli önerimiz hayvan satışlarının, hayvan ticaretinin yasaklanması. Yurt dışından kaçak olarak çok sayıda cins hayvan geliyor. İnsanlık dışı yöntemlerle bu hayvanlar üretilip internet üzerinden satıyorlar. Yine üretim çiftliklerinde satış pet shoplardan kataloglar üzerinden satışlarının önüne geçmediğimiz sürece, evcil hayvan ticareti yasaklanmadığı sürece nüfusu kontrol altına almamız imkansız. Belediyeler ise kısırlaştırma yapmakla bu sorunu çözemediklerini iddia etseler de aslında belediyeler yeterli kısırlaştırmayı yapmadılar. Eğer üretim yasaklanır, hayvanları terk eden kişilere çok ciddi yaptırımlar uygulanırsa ve etkin bir kısırlaştırma seferberliği başlatılırsa bu sorun 4-5 yıl içinde çözülür.”
Hayvansever Mehmet Boynueğrioğlu, köpeklerin katledilmesine karşı olduğunu belirtti. Çözümün kısırlaştırma olduğunu ifade eden Boynueğrioğlu, şunları söyledi:
“Sokakta bu kadar hayvan varken bunları öldürerek yok etmek bir kere vahşet. Bir sürü yaratık var sokakta. Bunların katledilmesine kesinlikle razı değilim. Devlet burada mutlaka ama mutlaka kısırlaştırarak bunların yoğunluğunu azaltması gerekiyor bu konuda hemfikirim. Katledilmesine kesinlikle razı değiliz. Bunu konuşan insanlar hakkında bile suç duyurusunda bulunmak gerekiyor. Ötanazi milleti kandırmak adına, uyutulmak diye başladılar ama buna direkt öldürmek diyeceksin, katletmek diyeceksin. Bunu söyleyemiyorsan da öyle işte uyuttuk, ötanazi yaptık diye milleti kandırmanın bir alemi yok, karşılarında cahil kesim yok artık kusura bakmasınlar ama bunu mutlaka çözmeleri gerekir bu çözüm öldürerek olmaz. Kafa İsrail gibiyse yapsınlar önüne geleni öldürüyorlar. Bunlar da hayvanları çözeceğiz diyerek öldürecekse bu çağ dışı demeyeyim de beyin dışı bir uygulama olur bu. Buna kesinlikle kimsenin razı olacağını sanmıyorum. Bunu böyle yaptıklarında da dünyaya kendilerini nasıl gösterecekler bir de onu düşünsünler. 20-30-50 bin para verip bakamıyorum diyerek ormana atıyor, bunun üretilmesini engelleyeceksin. İstanbul’da yabancılar bu işte para var diye cins köpekleri kedileri ormanda üretip pazarlıyorlar bunun önüne geçilmesi gerekiyor.”
Hayvansever bir yurttaş da ötanazi fikrinin doğru olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Her canlı yaşamayı hak ediyor. Katlederek değil de bir çözüm bulunması gerekiyor ben buna inanıyorum. Buna bir bütçe ayrılarak güzel barınaklar yapılarak yada doğru düzgün sahiplendirilerek sıkı denetimlerle bu iş çözülebilir diye düşünüyorum. Kesinlikle ötanazi değil, yazık hayvanlara.”