Almanya’dan kalkıp şifa için buraya geliyorlar! KOAH, diyabet, sedef, alerjinin ilacı: “Yüzde 95 şifa buldum”

Almanya’dan kalkıp şifa için buraya geliyorlar! KOAH, diyabet, sedef, alerjinin ilacı: “Yüzde 95 şifa buldum”

Side-Manavgat bölgesinde faaliyetlerini sürdüren turizm acentesi satış pazarlama sorumlusu Faruk Boztaş, Türkiye’ye gelen turistleri alternatif turizm kapsamında Akseki-İbradı-Ürünlü-Belenalan köylerine götürerek, oradaki tarihi doğal güzellikleri ve Altınbeşik Mağarasını gösterdiklerini söyledi.

Yıllardır bölgede yaptıkları çalışmalar sonucunda insanlara yaban bitkilerini tanıtma fırsatı da edindiklerini söyleyen Boztaş, “Geçen yıl bu bölgeye misafirlerimizi getirdiğimizde bazı misafirlerimizin mersin yaprağı, ada çayı, kekik, defne bitkilerini götürdüklerini tespit ettik. Daha sonradan bize bunlarla ilgili geri dönüşüm yazıları yazdılar. Bizde elimizdeki kaynaklara göre insanlara burada hangi bitkinin ne işe yaradığını tarif etmeye çalıştık. Bu kaynaklar tamamen Türkiye’de çalışılmış olan ve üniversitelerden gelen kaynaklar. Özellikle insanlara bu doğru bilgiyi insanlara doğru vermek açısından bu kitapları getirttirdik” ifadelerini kullandı.

Geçen sene Almanya’dan Türkiye’ye gelen ve Akseki turlarına katılan bir Alman turistin, eşinin KOAH hastası olduğunu, bölgedeki mersin yaprağının çayını kullandığını ve kendilerine defalarca mail atarak bu yapraktan yollamalarını istediğini söyleyen Boztaş, “Bunu biz maalesef gönderemedik. Fakat kendisi yeniden Türkiye’ye geldi ve tekrardan bize ulaştı. Aslında onların amaçlarının aynı tura katılmak değil, Belenalan köyüne gelip bu bitkileri almak için geldiklerini söylediler. Kendilerinin Almanya’da birçok baharatçılarda aradıklarını ve Akseki’deki özelliklerde olmadığını söylediler. Kendisinin de aynı zamanda diyabet hastası olduğunu ve bunun içinde defne yaprağını belirli bir beslenme programını uygulayarak defne yaprağını takviye olarak kullandığını ve ilaçları tamamen bıraktığını söyledi. Kendisi artık herhangi bir ilaç kullanmadığını, adaçayı, kekik çayını da soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullandıklarını, bunların ilaçlardan daha iyi geldiğini söylediler. Biz bu bilgileri kendilerinden alıp daha sonrasında diğer misafirlerimize de ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu bitkilerin gerçekten faydasını kendi üzerimizde de görüyoruz. Kendimizde kullanıyoruz. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru saatte kullanıldığı zaman bu bitkiler tamamen şifa kaynağı olarak görülüyor” diye konuştu.

Rakım olarak Akseki bölgesindeki bitkilerin şifalı olduğunu vurgulayan Boztaş, bölgedeki bitkilerle diğer bitkiler arasındaki farkı şöyle anlattı:

“Biz sonuçta bitki uzmanı değiliz. Bu konuda Türkiye’de çok değerli hocalarımızdan bilgi alışverişinde bulunduk. Kendileri bize bunlarla ilgili kitaplar gönderdiler. O kitaplardan yola çıkarak gelen misafirlerimize taşımaya çalıştık ve bununla ilgili çok olumlu şeyler var. Özellikle Akseki bölgesinde bulunan bitkilerin yapılan araştırma sonucunda sadece bu bölgede toplanan bazı bitkilerin faydasının olduğunu tespit ettik. Kıyı şeridinde toplanan bir defneyaprağı ile Akseki’de topladığımız bir defneyaprağının aynı olmadığını gördük. Dolayısı ile buranın hem hava, hem iklim, hem de toprağındaki zengin mineralleri bu bitkileri tamamen beslediğini inanıyoruz. Bundan dolayı ülkemizde bulunan bitkileri aslında doğru kullanılıp insanlara doğru aktarılmasını ve bunun artık ileride bir ihracat için bire bir sebep olmasını öngörüyoruz. Bu şekilde olursa hem turizme deniz ve kum değil aynı zamanda sağlık turizmine de bir şekilde çevirebileceğimize inanıyoruz. Bu bölgede yaklaşık 4 yıldır bu şekilde çalışmamız var. Artık bu bölgenin insanların meyvesini topladığını görüyoruz. Bu bölgede bulunan insanlar, burada yaşayan insanlar, Yörüklerimiz bu işi benimsediler. Eskiden yanından geçtikleri bitkilere şimdi altın gözüyle bakıyorlar. Umarım ülkemiz açısından da faydalı bir gelişme olur”

Exit mobile version