Özellikle İstanbul’da durumun ciddi olduğunu vurgulayan Bakan, şehirde 2.5 milyon kişinin yaşadığı binaların büyük risk taşıdığını ve bu durumun olası bir Marmara depreminde büyük felaketlere yol açabileceğini ifade etti. Kurum, söz konusu depremin sadece İstanbul’u değil, tüm Marmara Bölgesi’ni hatta Türkiye’yi etkileyeceği konusunda uyardı. Bakan, 2 milyon konutun acil dönüşüme ihtiyaç duyduğunu belirterek, kentsel dönüşüm çalışmalarının önemine dikkat çekti.
Depreme dair 6 temel çalışmanın ülkenin geleceği için önem taşıdığını belirten Kurum şu açıklamalarda bulundu:
Deprem yönetmeliğini hazırladık. Yapı denetim sistemini hayata geçirdik. Zorunlu deprem sigortası gibi uygulamaları yürürlüğe koyduk. AFAD Başkanlığımızı kurduk. Belediyeler ve TOKİ, konut üretim çalışmalarını hızlandırdı. 2011 yılında yaşanan Van Depremi sonrası Kentsel Dönüşüm Kanunu yürürlüğe girdi. Bununla beraber Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızı kurduk. İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesine özel bir genel müdürlük ihdas ettik ve tüm bu çalışmalar, afet sonrası değil, afet öncesi önlem çalışmalarımız oldu. Tabii bugün tüm Türkiye’de 36 milyon bağımsız birim, 31 milyon konut var. Bunun da yaklaşık 6 milyon bağımsız birimi risk altında, 2 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerekiyor.
Bu gerçekten hareketle şunu üzülerek söylüyorum, olası bir İstanbul depremi sadece şehrimizi değil tüm Marmara’yı hatta ve hatta tüm Türkiye’yi etkileyecektir. Çünkü ülke ekonomimizin gücü büyük oranda İstanbul’umuzda, bu bölgede yani Marmara’dadır. İstanbul’da yaşanacak bir deprem gerek ekonomik, ticaret ve turizmde gerekse eğitim, savunma ve ulaşımda çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır
Bugün, İstanbul’un 39 ilçesinde risk analizlerimizi tamamladık ve gördük ki bu şehirdeki toplam ev sayısının beşte biri, yani yaklaşık 1,5 milyon ev sağlıksız durumda. Olası bir depremde 600 bin konutun ilk dakikalar itibarıyla yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük. Yani yaklaşık 2,5 milyon insanımız çok ciddi risk altında yaşıyor. Bu durumun ciddiyetinin sonuna kadar farkındayız ve acil olarak bu binaların dönüştürülmesi gerektiğini biliyoruz. İstanbul’da tespit ettiğimiz 1,5 milyon riskli binanın bir kısmını dönüştürdük. Eğitim ve sağlık yapıları dahil olmak üzere kamu binalarının depreme dayanıklılığını artırdık. Bu kapsamda 505 bin bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştirdik. Ve 2012’den bugüne kadar bakanlık ve özel sektörle birlikte 903 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda da 181 bin bağımsız bölümün dönüşüm çalışmalarına devam ediyoruz.
Geleceğe güvenle yürüyen bir İstanbul için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm, sadece binaların değil, aynı zamanda geleceğimizin de dönüşümüdür. Bu vesileyle, değerli vatandaşlarımızdan kentsel dönüşüm seferberliğine katılmalarını bekliyoruz. Geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz