CHP’den Kayseri açıklaması: Sığınmacı sorunun baş sorumlusu Erdoğan’dır

CHP’den Kayseri açıklaması: Sığınmacı sorunun baş sorumlusu Erdoğan’dır

Erdoğan Kayseri’deki olayları işaret etti: Sebebi, muhalefetin zehirli söylemleri

Kayseri’de çocuğa taciz iddiası mahalleliyi sokağa döktü: Hasar gün ağarınca ortaya çıktı

Yücel, şöyle konuştu:

“Bugünkü MYK toplantımızın ilk gündemi milli takımımızın büyük başarısıydı. Euro 2024 Avrupa Şampiyonası’nda Avusturya’yı 2-1 mağlup ederek, çeyrek finale yükseldiler. Ülkece çok zor günlerden geçerken; 85 milyona sevinç çığlıkları attıran, milletimizin bir nebze de olsun yüzünü güldüren milli takımımıza teşekkür ediyoruz. Hep birlikte ülkece yaşanan sevinçlere hasret kalmışız. Turnuvanın en genç ikinci takımı. Hepsi pırıl pırıl, gencecik ve çok başarılılar. Her biriyle ayrı ayrı gurur duyuyoruz. Millilerimize çeyrek finalde Hollanda karşısında da başarılar diliyoruz. Sonuç ne olursa olsun onları bağrımıza basacağız.

Bu hafta hukuki, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla toplumun tamamını ilgilendiren son derece önemli gelişmelerin yaşandığı bir haftaydı. Bu ülkede hukuka ve adalete olan güvenin, siyasetin gölgesinde yapılan yargılamalarla, yıllar içerisinde nasıl yok edildiğini bir kez daha gördük. Bu ülkede gerçek bir yargılamanın yapılmadığı, kamu görevlilerinin soruşturulmadığı, yargının bağımsız ve tarafsız yapısının iktidarın müdahaleleriyle nasıl yerle bir edildiğine bir kez daha tanıklık ettik. Dün Madımak Katliamı’nın 31’inci yıl dönümüydü. Aradan geçen yıllar acımızı da, üzüntümüzü de hafifletmedi. Katledilen 33 aydınımızı ve iki otel çalışanımızı bir kez daha rahmetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz.

Hiç şüphesiz, Madımak Katliamı, her bir detayıyla utançla hatırlanacaktır. Sivas’ta 33 cana kıyanlar için ne gerçek bir yargılama yapıldı ne de adalet yerini buldu. Müebbet hapis cezası alan sanıklar Cumhurbaşkanınca affedildi. Firari sanıklar için zamanaşımı süresi doldu. Şimdi biz Madımak Katliamı yargılamasında ‘adalet tecelli etti’ diyebilir miyiz? Madımak Katliamı, toplumsal olarak üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin utançla hatırlayacağımız bir olaydır. Bu acı olayda hayatını kaybeden canlarımız için düzenlenen yürüyüşe katılarak eski Madımak Oteli binasına karanfil bırakan Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in gündeme getirdiği iki noktayı burada tekrarlamakta fayda görüyoruz. Birincisi, Madımak bir utanç müzesi olmalıdır. İkincisi de Sivas katliamı davasında verilen kararın istinafta bozulmasını umut ediyoruz. Çünkü bu katliam ‘insanlığa karşı işlenen suç’ kapsamında değerlendirilmelidir. Zira bir tiyatro oyununun sergilendiği yargılama süreçleri, toplumda adalete olan güveni köreltmiş, hukuk devletine olan inancı yok etmiştir.

Sivas katliamı gibi 10 Ekim Ankara Gar Katliamı yargılaması da, bu ülkede hukuk sistemi açısından ‘adaletin tecelli etmediği’ davalardan biridir.

8 yıl gibi uzun bir yargılamanın ardından, 1 Temmuz’da açıklanan Ankara Gar Katliamı Davası’nda tutuklu 10 sanığın, ‘Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla’ cezalandırılmasına karar verildi. Ancak göstere göstere gelen bu katliamda ihmali olan kamu görevlilerine ilişkin tek bir işlem bile yapılmadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük katliamında, IŞID’lilerle ilgili bazı ihbarların yapıldığı olaydan önce teknik takibe alınan bazı sanıklarla ilgili ciddi delillerin olduğu bu davada, soruşturmanın hakkıyla yapıldığı söylenebilir mi? Ankara’nın göbeğine kadar gelip 103 vatandaşımızın katledilmesinde, sanki istihbari açıdan da, güvenlik açısından da hiç zafiyet yokmuş gibi, tek bir kamu görevlisi hakkında soruşturma yapılmaması normal mi? Üstelik bu davanın da insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmesi talebi reddedildi. Eğer insanlığa karşı suç olarak kabul edilseydi zaman aşımı işlemeyecekti. Bu kararla, hem firari sanıklar hem de kamu görevlileri açısından soruşturma, kovuşturma ve yargılama süreçlerinin önü kapatıldı. Şimdi, bir ayağı eksik yürütülen Ankara Gar Katliamı davasında ‘adalet tecelli etti’ diyebilir miyiz?

Exit mobile version