Gürer, asgari ücretin birçok çalışan için ortalama ücrete dönüştüğünü ve yaklaşık 7,5 milyon kişinin bu ücretle çalıştığını belirtti. “Enflasyon dikkate alınarak Haziran ayında ücret artışına gidilmesi şarttır” dedi. İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücretin temel bir insanlık hakkı olduğunu vurgulayan Gürer, asgari ücretin yalnızca iktidar ve işveren blokunun kararıyla belirlenmemesi gerektiğini, emek temsilcilerinin taleplerinin de dikkate alınmasının önemini belirtti.
Gürer, Türkiye’nin Avrupa’nın en düşük asgari ücretli ülkelerinden biri olduğunu ve bu durumun yokluk ve yoksulluğu derinleştirdiğini söyledi. En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini belirten Gürer, Haziran ayında asgari ücretin yeniden değerlendirilerek kesinlikle artırılması gerektiğini ve emekçilerin enflasyon karşısında ezilmesinin sonlandırılmasını talep etti.
İktidarın yanlış politikalarının bedelinin yoksullara vergi ve zam olarak yansıdığını belirten Gürer, “Enflasyon dar gelirli, sabit gelirli emekçileri yoksullaştırmıştır; asgari ücret de ortalama ücrete dönüşmüş ve açlık sınırı altında kalmıştır. Yaklaşık 7,5 milyon asgari ücretle çalışanın ücretlerinde haziran ayında enflasyon dikkate alınarak artışa gidilmesi şarttır. İnsan onuruna yaraşır asgari ücret, temel bir insanlık hakkıdır. Asgari ücret yalnız iktidar ve işveren blokunun kararına kalmamalı, emek temsilcilerinin talepleri dikkate alınmalıdır” dedi. Gürer, Avrupa’nın en düşük asgari ücretli ülkeleri arasında yer aldığımızı ve bu nedenle yokluk ve yoksulluğun derinleştiğini vurguladı. “En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çıkarılmalı, asgari ücret haziran ayında yeniden değerlendirilerek mutlak surette artışa gidilmeli, enflasyon karşısında emekçilerin ezilmesi sonlandırılmalıdır” diye konuştu.