Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de yaptığı konuşmada İsrail’in ne yaparsa yapsın er ya da geç durdurulacağını vurgulayarak “Kendini dev aynasında gören Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak.” dedi. Erdoğan, İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yerin Türkiye toprakları olacağı iddiası manşetlere taşındı.
“Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.” diyen Erdoğan, “Siyonist lobinin şahsımızı ve hükümetimizi hedef alan itibar suikastlerine asla boyun eğmeyeceğiz. ‘Vadedilmiş topraklar’ hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu çıkışı akademisyenler tarafından farklı yorumlandı. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise bir TV kanalında Erdoğan’ın dünkü çıkışını değerlendirdi. Prof. Bağcı, İsrail’in böyle bir şeye kalkışamayacağını, gereksiz bir açıklama olduğunu iddia etti.
Prof. Bağcı, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanının bu açıklaması çok gereksiz bir açıklama oldu. Vaadedilmiş topraklar bir fikir olabilir ama herkesin herkese saldırması mı gerekir. Mesela büyük Bulgaristan ideali var, Büyük Sırbistan ideali var. İdealler ile sahadaki gerçekler farklıdır. Erdoğan’ın dünkü bu konuşmasını gereksiz buluyorum. İsrail’le tarihsel anlamda bu kadar ilişkisi olan bir ülkenin niçin hedef olacağını anlamıyorum. 85 milyon insanız, büyük bir ordumuz var. Türk insanına saldırmak o kadar kolay değil. Biz bağımsızlık mücadelesi vermiş bir ülkeyiz. Amerikan’ın bazı ciddi askerleri de zaten Türkiye’yi hedef almanın kolay olmayacağını söylüyor. Türkiye zaten Suriye’de, Libya’da, Afrika’da. Türkiye’nin dışarıda o kadar operasyonu var İsrail’in Türkiye’ye karşı bir askeri operasyona girmesi söz konusu değil. Türkiye Arap-İsrail sorununa taraf olmaması gerekir. Erdoğan’ın dünkü konuşmasını kim yazdı ise çok iyi bir yazı olmamış.”
Ulusal basındaki gazete manşetleri: