Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Merkez Yürütme Kurulu kıymetli üyelerimiz, değerli başkanlarımız, grup başkan vekillerimiz ve dava arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin vasıtası ile 81 vilayetimizdeki vatandaşlarımıza selamlarımı iletiyorum. Toplantımız münasebeti ile sizlerle olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Toplantının içeriğine katkı sunan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yeni başkanlarımızı, tekrar seçilenleri yürekten tebrik ediyorum.
Seçim döneminde bir araya geldik ancak AK Parti’nin istişare toplantılarını seçim nedeni ile gerçekleştiremedik. Geçen ay başında burada partimizin kurmay kadrosu ve vekilleri ile beraber olduk. Diyaloğa önem veriyor ve ülke konularına ortak akılla çözüm arıyoruz. AK Partili başkan arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Hem projeleri görüşelim hem yol haritasını şekillendirelim dedik. Davetimize katılanlara teşekkür ediyorum. Gerek il ziyaretleri gerek farklı toplantılarda sizlerle sık sık bir araya geleceğiz.
AK Parti’nin hikayesi yerelden genele ilerleyen başarı hikayesidir. Halkı içinden yükselmiş partiyiz. Millete hizmet yolculuğuna belediyelerden başladık. Yerel yönetimlerdeki başarılarımız yeni kapıların açılmasına vesile oldu. Kendimizi önce belediyelerde ispat ettik, milletimiz bizi yerel yönetimlerde tanıdı ve güvendi. 2002 yılında bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluğunu AK Parti’ye verdi. 22 yıldır iktidarda tutan yerel yönetimlerdeki başarılarımızdır. AK Parti’nin referans kaynağı yerel yönetimlerdir. Bu değişmemiştir değişmeyecektir. AK Parti birikimi ile vizyonu ile yerel yönetimlere tüm dünyanın en yetkin en donanımlı siyasi hareketidir.
AK Parti belediyeciliği küresel ölçekte marka haline gelmiştir. Rakiplerimiz bile bizden kopya çekmeye başladı. Onların yol haritasını biz şekillendiriyor, rakiplerimize koçluk yapıyoruz. Dünya değişirken bizim de değişime adapte olmamız gereken başlıklar var. Toplumun özellikle gençlerin nabzını daha iyi tutmamız gereken konular olabilir. Şehirlerimizi geleceğe hazırlama, popülizme bulaşmadan konuşarak üretmede kimse bizimle yarışamaz.
Son seçimde muhalefet ucuz popülizme dayanan kampanya yürüttü. Ekonomimizdeki sıkıntıları istismar ederek uçuk vaatlerde bulundular. Şehirlerimizin kanayan yaralara dair somut projeler ortaya koymadılar. İnsanımızla güven duygusunu zedeleyecek her türlü popülizmden uzak durduk. Projelerimizi paylaştık. 31 Mart’ta milletimiz son sözü söyledi. Biz de bu iradeyi öperek başımızın üstüne koyduk. Cumhur İttifakı yüzde 40,5 oy oranına ulaştı.
Muhalefetin vaat yağmurundan da sona gelindi. Verilen sözler unutuldu. Bugün ekmekten suya her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, bedava yapacağız dediklerinin tamamında astronomik fiyat artışına gittiler. Kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. Hizmet etmek yerine enerjilerini bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları belediyelerde eski başkanlarımıza iftira atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları medya mensuplarına roma turu ile diyet borcunu ödüyorlar. Eş dost akraba tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın kitabını yazıyorlar. Alkol tüketimini teşvik, cinsiyetsizleştirmeye teşvik, LGBT paçavraları ile belediyeleri donatma dışında icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaşı darp etmek, Arapça tabelaya savaş açmak, baskı uygulamaktan başka bir iş yapmadılar. Göreve geldikleri il ve ilçelerde emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. Muhalefette köklü değişim yaşanmazsa 5 yıl benzer hadiselere şahitlik edeceğiz. Vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını doğru bulmuyoruz. Milyonlarca insanımız inanıcına uygun yaşamak istediği için ikinci sınıf insan muamelesi gördü. Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkemize ağır faturaları oldu. Bu anlayışa 94’te belediyelerde, 2002’de de tüm Türkiye’de son verdik. Kimsenin hayat tarzına karışmadık. Siyasi rövanşizmden uzak durduk. El değiştiren belediyelerde eski hastalıklar nüksetti. 28 Şubat’ı hatırlatan uygulamalar yeniden devreye alınmak isteniyor.
Türkiye’nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, evini barkını terk etmiş insanlara kesmeye göz yumulmamalı. Dün Kayseri’de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri, muhalefetin zehirli söylemleridir. Vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AK Parti siyasetinde yer bulmayacaktır. Biz iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye’ye hizmet etme arzusundayız. İstiyoruz ki sosyal barışımız bozulmasın ağzımızın tadı kaçmasın.