“Söz konusu olan belediye CHP belediyesi. Herkes bizim bir oh dememizi bekliyor bu konuda ama öyle değil. Bizim kayyuma karşı, kayyum politikasına karşı düşüncemiz de yaklaşımımız da bellidir. Bizim düşüncemiz şudur: Seçilmiş olmak hiç kimseye suç işleme özgürlüğü tanımaz. Kim olursa olsun suç işlemişse hakkında soruşturma başlatılabilir, yargılanabilir. Masum mudur, suçlu mudur ona mahkeme karar verir. Biri seçildi, halkın oyuyla geldi o halde her türlü suçu işleyebilir mantığını biz reddediyoruz. Ama şunu da ilave etmek gerekiyor. Kayyum uygulaması suç isnadı altında bulunan bir belediye başkanının görevden el çektirilmesiyle sınırlı değil. Uygulamada ve mevzuatın getirdiği çerçevede bütün meclisi de bypass eden maalesef bir uygulama. O yüzden bize göre suç işleyen her kim varsa suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince kendisi hakkında soruşturma yapılabilir, yargılama konusu olabilir.”
“Yargı kendi kuralları çerçevesinde bir karar verebilir. Ama bu yapılırken bütün bir meclis bypass edilmek suretiyle bir kamu görevlisi bir atanmış kişi bütün o belediyenin yetkilerini kullanmaya hakkı yoktur. Olması gereken belediye meclisi, belediye başkanı hakkında böyle bir tasarrufta bulunmuş ise durumun selameti açısından soruşturmanın selameti açısından gerçeklerin ortaya çıkarılması açısından bazı tedbirler alınacaksa belediyenin idaresi belediye meclisine aittir. O belediye meclisi kendi içerisinde bir başkanı seçer, o başkanın riyasetinde belediye hizmetlerini yürütür. Bununla korunması gereken husus halkın iradesidir. Çünkü halk oylarıyla meclis başkanını da meclis üyelerini de seçmiştir. Belediye başkanını da halk seçmiştir. Dolayısıyla halkın iradesine saygı gösterilmesi gerekiyor. Yapılanlar kanuna uygun olabilir. Bugünkü mevzuata göre kayyum uygulaması kanuna uygun olabilir ama bizce hukuka uygun değildir”
Kaynak: ANKA