Raporda, şu tespitler yer aldı:
“Bu ay mevsimlik tarım işçi ölümleri öne çıkıyor. Özellikle traktörle, kapalı kasa kamyonetle, uygun olmayan servis minibüsüyle vb. tarlalara taşınan işçiler yollarda ölüyor, yaralanıyor. Diğer yandan her anlamda korunmasız ve güvencesizler. İşçilerin özellikle barınma ve beslenme sorunları var.
Madenler alarm veriyor. En az 8 maden işçisini kaybettik. İki madenci arkadaşımız Zonguldak’ta ‘herkesin bildiği ama kaçak denilen’ madenlerde çalışıyordu. Ancak ölümlere sadece kömür değil bakır, taş ve mermer ocaklarında da rastlıyoruz.
Sektörel olarak baktığımızda iş cinayetlerinin 50’si sanayi, 41’i tarım, 27’si hizmetler ve 26’sı inşaatta meydana geldi. Her ne kadar işkolu olarak tarım ve inşaattaki ölümler öne çıksa da sektörel olarak en fazla ölüm farklı işkollarına bölünen sanayide gerçekleşiyor. Yine tehlikesiz zannedilen hizmet sektöründe de ölümler çok fazla ama ‘görünmez’ kılınıyor.
‘Görünmez hale getirmenin en önemli yolu’ meydana gelen ölümün yüksekten düşme, göçük, elektrik çarpması gibi daha bilinen nedenlere bağlı olmamasından da kaynaklanıyor. Oysa her işkolu ve sektör farklı koşullar ve özgünlükler barındırıyor. Örneğin hizmet sektöründe intihar nedenli iş cinayetleri önemli bir yer tutuyor. Temmuz ayında LC Waikiki mağazasında reyon yöneticiliği yaparken gördüğü mobbing nedeniyle yaşamına son veren Muhammed Yavuz’u; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Malatya İl Koordinatörlüğünde çalışırken 6 Şubat Depremlerinde annesini, babasını, kardeşini ve akrabalarını kaybeden, enkaz altından kurtarılan, geçen yıl Manisa İl Koordinatörlüğünde görevlendirilen, geçici görevlendirmelerin iptali üzerine deprem bölgesine gitmeye zorlandığı için yaşamına son veren Cihangir Emre Küçüker’i; Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olarak aşırı-yoğun-fazla çalıştırılan ve mobbing yapıldığı için istifa edip ertesi gün yaşamına son veren Uğurcan Ağcaoğlu…
Yılın ilk yedi ayında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle: