Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, küresel ısınmanın etkisiyle son yıllarda ciddi bir kuraklık dönemi yaşandığını belirterek, “Geçtiğimiz sene 2023 yılında, Türkiye genelinde yüzde 12 gibi fazla yağdı. Çok güzel bir yağış aldık; ama Güneybatı Ege yağış almadı maalesef. İşte bu nedenden dolayı su açısından hem tarım hem kullanma suyu açısından biraz zorluk çekiyoruz” dedi. Yaşar, Tahtalı Barajı’nın doluluk oranının son yılların en düşük seviyesinde olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’nın İzmir’in ana su kaynağı olduğunu belirterek, “Kullanma suyu olarak İzmir’de bizim ana barajımız Tahtalı Barajı’dır. 2020’den sonra beklediğimiz gibi ciddi bir kuraklık döneme girdik zaten. 2020 yılında yüzde 12 eksik yağdı, 2021’de yüzde 9 eksik yağdı, 2022’de tekrar yüzde 12 eksik yağdı; yani barajlar çok düştü. Şu anda yüzde 28 gibi çok ciddi düşük, son yılların en düşük seviyesindeyiz” diye konuştu. Yaşar, İzmir’in su kullanımında çok dikkatli olması gerektiğini, yeraltı sularının daha dikkatli yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi değerlendiren Prof. Dr. Yaşar, tamamen Tahtalı Barajı’ndan kullanılması durumunda İzmir’in su ihtiyacının 4 ay boyunca karşılanabileceğini belirtti. Diğer su kaynaklarıyla birlikte bu sürenin 8 aya kadar çıkabileceğini söyledi. Yaşar, nüfus artışı ve gelecekteki kuraklık dönemlerinin su kaynaklarını daha da zorlayacağını ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin acil önlemler alması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Doğan Yaşar, su tasarrufu ve verimli su kullanımı konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Deniz suyu arıtma projelerinin raflarda hazır tutulması gerektiğini ifade eden Yaşar, “Şuanda İzmir’i gerçekten tehlike bekliyor. Geçtiğimiz sene Süper El Nino başladı. İşte bu sıcaklığın nedeni o. Bunun arkasından La Nina gelir. El Nino dediğimiz, yaramaz oğlan çocuğudur İspanyolca’da. La Nina ortamı soğutur. Soğuduğu zaman da kuraklık başlar. İşte o zaman yağmurlar kesilince işimiz çok çok zor” dedi.