Kadına şiddetle mücadelede yeni dönem: 242 adliyede özel büro

Kadına şiddetle mücadelede yeni dönem: 242 adliyede özel büro

Burada konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadın haklarının güçlendirilmesi konusunda önemli çalışmalar yapıldığını belirterek, gerek hukuk mevzuatının yenilenmesi, gerek Türk Ceza Kanununda, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Ceza İnfaz Kanununda bazı düzenlemeler gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Kadına şiddetin önlenmesi, çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması konusunda hassas olduklarını ifade eden Tunç, aile bireylerinin korunması konusunda eksiklikler varsa bunların giderilmesi gerektiğini söyledi.

Tunç, “Yasamanın bu konuyu denetliyor olması; araştırma komisyonu vasıtasıyla gerek uygulamaya yönelik gerek yasal düzenlemelerle ilgili olarak ek tedbirleri araştırıyor olması; özellikle kadına şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi konusunda çok önemli ve faydalı olacağına yürekten inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Kadına yönelik şiddetin, insanlık onuruna yöneltilmiş en karanlık, en çirkin saldırı olduğunu belirten Tunç, “Şiddetin hiçbir türünü kabul etmediğimiz gibi, özellikle kadına yönelik olanı tartışmasız biçimde reddediyoruz. Kadına yönelik şiddeti insanlık ailesinin tamamına yöneltilmiş bir ihanet olarak görüyoruz” diye konuştu.

Kadına şiddetin, yalnızca bir kadını değil; bir aileyi, bir toplumu, nesilleri yaralayan, kökleri derine inen bir kötülüğün yansıması olduğunu ifade eden Tunç, “Bu bakımdan kadına karşı şiddeti meşru göstermeye çalışan hiçbir bahaneyi kabul etmiyor, bu tür temelsiz savunmaları reddediyoruz. Bundan sonra da şiddeti meşru göstermeye çalışan her söylemin ve davranışın karşısında en güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Ulusal Kalkınma Planları, Yargı Reformu Stratejisi, İnsan Hakları Eylem Planı, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları, Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı gibi belgelerle kadının güçlendirilmesine yönelik politikalar geliştirdiklerini anlatan Tunç, bu politikalar doğrultusunda gerek Anayasal gerek yasal gerek de uygulamaya yönelik olarak, kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Bakan Tunç, aile mahkemelerinin 2003’te kurulduğunu, 497 aile mahkemesinin yargılama faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, 2004’te Anayasanın 10. maddesinde kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenleme yapıldığını, 2010’da ise kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık düzenlemesini Anayasal güvenceye kavuşturulduğunu anlattı.

Bakan Tunç, 2011’de Aile Bakanlığının kurulduğunu, 2012’de ise yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanunla; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amaçladıklarını söyledi.

2020 yılında Adalet Bakanlığı bünyesinde de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığını kurulduğunu dile getiren Tunç, 6284 sayılı Kanunda öngörülen tedbirler hakkında karar vermek üzere her adliyede tedbir mahkemeleri belirlendiğini söyledi.

Tunç, Özel Soruşturma Büroları kurulduğunu, 81 ilde toplam 242 adliyede bu soruşturma bürolarının faaliyet gösterdiğini bildirdi.

Türk Ceza Kanununda kadınları koruyan önemli düzenlemeler yaptıklarını, birçok suç bakımından suçun kadına ve eşe karşı işlenmiş olması suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğini aktaran Tunç, cinsel taciz suçunun aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmiş olmasını cezada artırım sebebi olarak düzenlendiğini dile getirdi.

Exit mobile version