Bakanın, duruşmalar arasındaki sürenin iki ayla, istinaf bekleme sürelerinin ise altı ayla sınırlanması önerisini memnuniyetle karşıladığını belirten Özbudun, bu reformların titizlikle uygulanması gerektiğini vurguladı.
Özbudun, Anayasa Mahkemesi’nin 15 Kasım 2024 tarihli kararına dikkat çekerek, ceza yargılamalarında mahkeme heyetinin değiştirilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini belirten kararın bağlayıcı olduğunu söyledi.
Ayrıca, Anayasa’nın 139. maddesinde, hâkimler için coğrafi teminat getirilmesi gerektiğini savundu: “Bu reform, Anayasa’nın 141. maddesindeki hızlı ve düşük maliyetli yargılama ilkesini hayata geçirecektir.”
Özbudun, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne de değinerek, bu günün kutlama değil, hak ihlallerinin tartışıldığı ve çözüm arandığı bir gün olduğunu ifade etti.
Özellikle milletvekili Can Atalay’ın yaşadığı hak ihlalleri üzerinden, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların uygulanmamasını sert bir şekilde eleştirdi. “Anayasaya uyulmaması bir alışkanlık hâline getirilirse, bu durum geleceğimiz açısından ciddi tehditler oluşturur” dedi.
Türkiye’nin hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığını belirten Prof. Dr. Özbudun, “Anayasasızlaşma, anayasal ve kurumsal çürümenin göstergesidir” uyarısında bulundu.
Hukukun üstünlüğünü esas alan reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Özbudun, bu konuda iktidar ve muhalefetin birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti: “Hukukun üstünlüğüne dayalı reformlarla, anayasal değerleri yeniden inşa etmeliyiz.”