Konuşmasında, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle çok sayıda işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Atalay, bu durumun temelinde aşırı kar hırsının yattığını belirtti. Atalay, “Yaşanan bu iş cinayetlerinin ve dünya emekçilerinin yaşadığı sorunların merkezinde insanı ve çalışanı yok sayan aşırı kar hırsı bulunmaktadır” dedi. Türkiye’de dar ve sabit gelirli çalışanların son 25 yılın en kötü dönemini yaşadığını belirten Atalay, yüksek enflasyon nedeniyle geçim şartlarının ağırlaştığını, ücretlilerin satın alma gücünü kaybettiğini ve çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü nedeniyle gelir adaletinin bozulduğunu ifade etti.
Atalay, yapılacak düzenlemelerle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerektiğini savunarak, bu şekilde gelir adaletinin sağlanabileceğini belirtti. Genel Direktörün raporunda da belirtildiği gibi, Kovid-19 salgını, depremler ve savaşlar en çok işçileri, işsizleri ve dünyanın dört bir yanındaki yoksulları etkilediğini dile getirdi. Savaşların iş yerlerini yıktığını, işçilerin gelirlerini, birikimlerini ve ailelerini yok ettiğini belirten Atalay, bu durumun işçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığını vurguladı.
Sonuç olarak, Atalay’ın konuşması, uluslararası toplumu çalışanların haklarının korunması ve iyileştirilmesi için daha fazla çaba göstermeye çağırdı.