Ülkemizin denizlerinde yaşanan aşırı ısınma, bilim insanlarını ve çevrecileri derin endişelere sürüklüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son ölçümlerine göre, özellikle Doğu Akdeniz’de deniz suyu sıcaklıkları rekor seviyelere ulaştı. Adana Karataş’ta 32,2 derece gibi bir sıcaklık ölçülmesi, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Sıcaklık artışı sadece Akdeniz ile sınırlı kalmadı. Ege, Marmara ve Karadeniz’de de benzer bir ısınma trendi gözlemleniyor. Özellikle Çanakkale, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerin kıyıları, bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Denizlerin ısınması, deniz canlılarının yaşam alanlarını ve beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, birçok türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
Yüksek sıcaklıklar, deniz salyası (müsilaj) gibi zararlı oluşumların artmasına zemin hazırlıyor. Deniz salyası, deniz canlılarının solungaçlarını tıkayarak ölümlerine neden olabiliyor ve deniz ekosistemini ciddi şekilde tahrip ediyor.
Denizlerin ısınması, balıkların göç yollarını ve üreme alanlarını değiştirerek balıkçılık sektörünü olumsuz etkiliyor.
Sıcak deniz suyu, denizanası istilası gibi sorunlar, turizm sektörünü olumsuz etkiliyor.
Bilim insanları, bu durumun gelecekte daha da kötüleşeceği konusunda uyarıyorlar. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi’nin (ECMWF) yaptığı tahminlere göre, önümüzdeki yıllarda deniz suyu sıcaklıklarının daha da artacağı öngörülüyor.