Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin Türkiye açısından hayati bir değer taşıdığını ifade eden Yaycı, bu bölgede bulunacak gazın Türkiye’nin enerji bağımsızlığını sağlamada büyük bir rol oynayacağını söyledi. Yaycı, Avrupa Birliği ve Yunanistan ile olan ilişkilerin ekonomik endişeler nedeniyle Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de geri adım atmaya zorladığını dile getirdi. Ayrıca, Abdülhamit Han sondaj gemisinin Karadeniz’e çekilmesinin, Doğu Akdeniz’in Yunanistan ve Rum kesiminin hakimiyetine geçmesine neden olabileceğini belirtti.
Yaycı, Türkiye’nin denizlerinden çıkarılacak doğalgazın ülkenin enerji ihtiyacını tamamen karşılayabileceğini vurguladı. Karadeniz’deki gaz hidrat yataklarının, Türkiye’nin 272 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabileceğini belirten Yaycı, Doğu Akdeniz’deki rezervlerin ise Türkiye’nin 550 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olduğunu ifade etti.
Gaz hidratın önemli bir özelliğine değinen Yaycı, bir birim gaz hidratın çözülmesiyle 164 birim doğalgaz elde edilebildiğini belirtti. Bu durumun, gaz hidrat yataklarının enerji üretiminde ne denli verimli olabileceğini gösterdiğini söyledi.
Yaycı, Türkiye’nin enerji sorununu çözmesinin, büyük bir devlet olabilmesi için gerekli bir adım olduğunu ifade etti. Enerji bağımsızlığının sağlanmasının, ülkenin ekonomik ve stratejik gücünü artıracağını belirtti.
Enerji bağımsızlığının yanı sıra, nükleer teknolojiye sahip olmanın da büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Yaycı, bu teknolojinin tıp, motor ve enerji sektörlerinde kritik roller oynadığını dile getirdi. Nükleer teknolojinin, Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkıda bulunacağını ifade etti.