Balıkesir’de hurdacılıkla uğraşan bir kişinin hasarlı araçların motor ve şasi numaralarını değiştirerek trafikte kullanıma soktuğuna dair bir ihbar alınması üzerine yetkililer harekete geçti. Soruşturma kapsamında, şüpheli üzerine kayıtlı 10 aracın şasi numaralarının değiştirilmiş olduğu belirlendi.
Savcılık, sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla kamu davası açtı. İddianamede, sanığın bu işlemleri yaparak araçları yeniden trafiğe dahil etmeye çalıştığı, böylece hem dolandırıcılık yapmaya teşebbüs ettiği hem de belge sahteciliği yaptığı ileri sürüldü.
Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tanık beyanları ve uzman bilirkişi raporları doğrultusunda sanığın atılı suçu işlediği yönünde yeterli delil bulunduğu kanaatine varıldı. Mahkeme, sanığın suçu işlediğinin sabit olduğunu belirterek, 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmetti. Ayrıca, sahtecilik yapılan araçların müsadere edilmesine (devlet tarafından el konulmasına) karar verildi.
Mahkeme kararı, suçun işlendiğinin tanık ifadeleri ve bilirkişi raporlarıyla doğrulanması üzerine verildi. Bilirkişi raporları, araçların şasi numaralarının sahtecilik yoluyla değiştirildiğini teknik analizlerle ortaya koydu. Sanığın, suça konu araçların yeniden satışını yaparak haksız kazanç elde etmeye çalıştığı iddiası, mahkemenin kararında önemli bir yer tuttu.
Sanık, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek karara itiraz etti. Ancak, Yargıtay 11. Ceza Dairesi, temyiz başvurusunu değerlendirerek yerel mahkemenin kararını onadı.
Yargıtay’ın kararında, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun bir şekilde gerçekleştirildiği, eylemin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği ve suçun vasfı ile uygulanan yaptırımların doğru biçimde belirlendiği vurgulandı. Daire, sanığın eylemleri nedeniyle aldığı cezanın ve araçların müsadere edilmesi kararının hukuka uygun olduğunu belirtti.