Gürer, emeklilerin açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini vurgulayarak, “Emekliler, halk ekmek kuyruklarında çarşı pazarda gramla ürün almak zorunda kalıyor. Kıyma alabilmek için gün doğmadan Et ve Süt Kurumu marketlerinin kapısında sıraya giriyor” dedi.
Türkiye’deki emeklilik sisteminin yetersizliğine dikkat çeken Gürer, ülkede 16 milyon 437 bin 571 kişinin emekli, malullük ve ölüm aylığı ile yaşam mücadelesi verdiğini belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan emekli aylığı alan vatandaş sayısının ise 12 milyon civarında olduğunu aktaran Gürer, bu kişilerin yüzde 70’inin işçi, yüzde 15’inin Bağkur, yüzde 15’inin ise memur emeklisinden oluştuğunu söyledi.
Gürer, uluslararası karşılaştırmalara değinerek, “Hollanda’da ortalama emekli maaşı 2000 euro civarında iken, Türkiye’de bu rakam yalnızca 337 euro” şeklinde konuştu.
Almanya, İtalya ve Belçika gibi ülkelerdeki emekli maaşlarının Türkiye’den neredeyse dört kat daha fazla olduğunu ifade etti.
Emekli maaşlarının düşüklüğüne de vurgu yapan Gürer, “2024 itibarıyla en düşük emekli aylığı 12.500 TL’ye çıkarılmıştır. Ancak bu rakam yoksulluk ve açlık sınırının altında kalmaktadır” dedi.
2020 yılında geçinemediği için çalışmak zorunda kalan emeklilerin sayısının 747 bin iken, bu rakamın bugün 2 milyona yükseldiğini belirtti.
Gürer, ABD merkezli Mercer CFA Enstitüsü’nün 2024 Küresel Emeklilik Endeksi raporuna da değinerek, Türkiye’nin sıralamada alt sıralarda yer aldığını belirtti. Raporda, Türkiye’nin 48,3 puanla son sıralarda kaldığına dikkat çeken Gürer, emekli maaşlarının artırılması ve sistemin kapsamının genişletilmesi gerektiğini vurguladı.