EPDK’nın yeni düzenlemesi, yüksek elektrik tüketimi olan abonelere kademeli fiyatlandırma modeli uygulayarak, bu abonelerin serbest piyasa fiyatlarına geçmesini öngörüyor. Bu durum, özellikle elektrikli araç sahiplerini etkileyecek. İçten yanmalı motorlu araçlara kıyasla çok daha düşük bir maliyetle araçlarını şarj edebilen elektrikli araç sahipleri, bu değişiklikle beklenmedik bir şekilde yüksek fatura riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Elektrikli araç sahipleri, bugüne kadar yaklaşık 12 kuruşa 1 km yol katedebiliyorken, yeni düzenleme ile bu avantajlarını kaybedebilirler. Artık tedarikçisini kendisi belirlemek ve elektriğini serbest piyasa maliyetlerinden almak zorunda kalacak bu kullanıcıların, km başına maliyetleri hissedilir şekilde artacak.
Türkiye’de emisyonları azaltma amacıyla yapılan elektrikli araç teşvikleri, bu yeni düzenleme ile zayıflayabilir. Elektrikli araç kullanmanın çevresel avantajları, maliyetlerin artmasıyla kullanıcılar için daha az cazip hale gelebilir. Evde şarjın avantajlı olduğu dönemin kapanması, elektrikli araç sahiplerini şarj istasyonlarına yönlendirse de, dış şarj maliyetleri ev şarjına göre genellikle daha yüksek.
Son düzenleme, Türkiye’de elektrikli araç sahiplerinin regülasyon belirsizliğiyle yüzleştiği bir döneme işaret ediyor. Araç sahipleri, hem evde hem de dışarıda şarj maliyetlerini kontrol etmekte zorlanabilir. EPDK’nın yeni kararının elektrikli araç sahiplerini nasıl etkileyeceği ve bu kullanıcıların enerji maliyetlerine uzun vadede nasıl yansıyacağı merak konusu.
