Bu yeni düzenlemenin, konut alım satımı ve kira gelirlerinin vergilendirilmesi sürecinde kayıt dışı işlemleri önlemeyi hedeflediği belirtiliyor. Böylece, gayrimenkul alım satımında daha şeffaf bir süreç sağlanması amaçlanıyor.
Yeni düzenlemeler, vergi kayıplarının önlenmesine yönelik önemli adımlar atıyor. Bu kapsamda, gayrimenkullerin alım satım bedellerinin doğru bir biçimde beyan edilmesi zorunlu hale getiriliyor. Bu, hem devletin gelir kaybını azaltacak hem de gayrimenkul sektöründeki şeffaflığı artıracak.
Aydemir, “Satıcı ve alıcı arasındaki sözleşmenin dürüstlük ve şeffaflık ilkesine uygun olması gerekmektedir. Evin gerçek değerinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve sözleşmede net bir şekilde belirtilmesi, her iki tarafın da haklarının korunması açısından önemlidir. Gelir Vergisi Kanunu kapsamında bir gayrimenkul, alım tarihinden itibaren beş yıl içinde satıldığında, elde edilen gelir değer artışı kazancı olarak vergilendirilmektedir. Bu vergi dilimi, gayrimenkulün satış bedelinin, alım bedeline göre ne kadar arttığını dikkate alarak hesaplanır. 2024 yılı için belirlenen vergi muafiyeti sınırı ise 87 bin lira olarak uygulanmaktadır. Bu miktarın altındaki kazançlar vergiden muaf tutulsa da, üzerindeki kazançlar için belirli oranlarda vergi ödenmesi gerekmektedir. Ancak bu noktada en önemli nokta gayrimenkul alım satım işlemlerinde beyan edilen değerlerin gerçek değer olmasıdır” diye konuştu.
“Bakanlık tarafından gayrimenkullerin gerçek değerleri üzerinden vergilendirilmesini sağlayarak hem alım satım işlemlerinde hem de kira gelirlerinde önemli değişiklikler getiriyor” ifadelerini kullanan Aydemir, şunları söyledi:
HAKSIZ REKABETİN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Bölge değerinin altında işlem yapan ve başta tapu satış bedellerini düşük gösterenlere ciddi cezalar geliyor. Gayrimenkul alım ve satımından ortaya çıkan haksız kazançlar ve eksik beyan edilen vergilerin tespit edilmesi ile sektördeki bir çok kayıt dışı işleminde önüne geçilecek. Tapuda satış bedelini düşük göstermek, satış işlemini gerçekleştiren tarafların sorumluluğundadır. Taşınmazın satış işlemleri için tapu müdürlüğüne başvuruyu satıcı yaptığından dolayı bu sorumluluk her ne kadar satıcıda olduğu düşünülse de; satış işlemine imza atan alıcı ve satıcı satış bedelini kabul etmiş olur ve tapuda satış bedelinin düşük gösterilmesinden birlikte sorumlu olurlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni uygulama hakkında bilgi veren Aydemir, bu düzenlemenin gayrimenkul alım satımlarında gerçek değer beyanını artıracağını ifade etti. Özkan Aydemir, bu sayede devletin gelirlerinin korunacağını ve piyasa koşullarındaki haksız rekabetin azaltılacağını vurguladı.