Luwak kahvesi, adını Endonezya’da yaşayan palmiye misk kedisinden alıyor. Bu küçük hayvanlar, olgunlaşmış kahve meyvelerini yedikten sonra çekirdekleri sindirim sistemlerinden geçiyor. Çekirdekler, hayvanın sindirim enzimleriyle temas ederek benzersiz bir fermantasyon sürecine giriyor. Bu süreç, kahvenin tat profilini kökten değiştiriyor ve ona eşsiz bir lezzet kazandırıyor.
Luwak kahvesi, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sıra dışı üretim süreciyle de jet sosyetenin ilgisini çekiyor. Luwak kahvesi, yüksek fiyatı ve sınırlı üretimi nedeniyle lüks bir içecek olarak kabul ediliyor. Bali’yi ziyaret eden birçok zengin turist, bu eşsiz kahve deneyimi için kafelerin önünde metrelerce kuyruk oluşturuyor. Luwak kahvesi, fincan başına yaklaşık 5 dolara satılıyor.
Luwak kahvesi üretimi oldukça zahmetli bir süreç. Öncelikle misk kedilerinin dışkılarından toplanan kahve çekirdekleri, özenle temizleniyor. Daha sonra güneşte kurutulan çekirdekler, kabuklarından ayrılıyor ve kavruluyor. En az 2 kilogram kahve çekirdeği için öğütme işleminin yaklaşık 1 saat kadar sürüyor. Bu süreç, kahvenin aromasını ve lezzetini belirleyen en önemli aşamalarından biri.
Luwak kahvesi, diğer kahvelere göre daha yumuşak ve daha az acı bir tada sahip. Çikolata, karamel ve hafif meyvemsi notalar içeren zengin bir aroması bulunuyor. Bu eşsiz lezzet, kahveyi sevenlerin büyük ilgisini çekiyor.