Rapora göre, 2024 yılında net 17.002 TL olarak belirlenen asgari ücret, hızla artan yaşam maliyetlerine yetişemedi. Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) verileri, 2019’da 6.745 TL olan yoksulluk sınırının, Kasım 2024’te yüzde 975 artışla 72.524 TL’ye ulaştığını ortaya koydu. Aynı dönemde, dört kişilik bir ailenin temel gıda harcamasını ifade eden açlık sınırı ise yüzde 971 artışla 1.957 TL’den 20.967 TL’ye yükseldi.
2024 yılında asgari ücret açlık sınırını yalnızca dört ay boyunca geçebildi. Kasım ve aralık aylarında enflasyon aylık yüzde 2 olarak açıklanırsa, asgari ücret aralıkta açlık sınırının 4.701 TL (yüzde 27,6) altında kalacak.
Raporda, Türkiye’de yaklaşık 8,5 milyon kişinin asgari ücretin yüzde 10 fazlası veya altında bir maaşla yaşam mücadelesi verdiği belirtildi. Bu rakam, tüm özel sektör çalışanlarının yüzde 48,9’una karşılık geliyor. Türkiye’de ücretle çalışanların yüzde 66,1’i asgari ücretin yüzde 20 fazlası veya altında bir maaş alırken, yüzde 80,1’i en fazla asgari ücretin yüzde 50 fazlasıyla çalışıyor.
Eurostat verilerine göre, Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke konumunda bulunuyor. Türkiye’nin brüt asgari ücreti 544 euroya denk gelirken, net asgari ücret 462 euro seviyesinde kaldı. Türkiye, bu sıralamada Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Arnavutluk’un hemen üzerinde yer aldı.
DİSK-AR raporunda, hükümetin asgari ücret artışlarını enflasyonla mücadele bahanesiyle sınırlandırdığına dikkat çekildi. Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden Prof. Dr. Aziz Çelik, ücret artışlarının enflasyonu tetiklediği yönündeki iddiaların bilimsel bir temeli olmadığını belirtti. Çelik, “Enflasyonun asıl yükü çalışanların sırtına yükleniyor. Hükümetin enflasyonla mücadelede ücretleri baskılaması doğru bir yaklaşım değil” dedi.