Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı gelir dağılımı verilerinde yaptığı revizyona ilişkin sosyal medya hesabından dikkat çekici bir paylaşımda bulundu. Eğilmez, TÜİK’in daha önce 0,433 olarak açıkladığı Gini katsayısını 0,420’ye düşürmesini ironi dolu bir ifadeyle değerlendirerek, “TÜİK’i bu çabalarından dolayı kutlar, başarılarının devamını dileriz!” sözleriyle, gelir dağılımının iyileştiğine yönelik açıklamayı eleştirdi.
TÜİK’e göre yoksul sayısı düştü: 100 vatandaştan 58’i borç içinde
Eğilmez sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “TÜİK, 2022 gelir dağılımı verilerinde düzeltme yaptı ve daha önce 0,433 olarak belirlediği Gini katsayısını 0,420’ye revize ederek durumumuzun o kadar da kötü olmadığını açıkladı. TÜİK’i, bu çabalarından dolayı kutlar, başarılarının devamını dileriz!” dedi.
TÜİK’in Gini katsayısını aşağı yönlü revize etmesi, kamuoyunda gelir dağılımının iyileşmesi yönünde bir algı oluştursa da, bu değişiklik geniş çaplı bir tartışmayı da beraberinde getirdi. TÜİK, geçtiğimiz yıllarda açıkladığı enflasyon verileriyle de benzer şekilde eleştirilere maruz kalmış, enflasyon hesaplama yönteminde kullanılan ürün ve hizmet sepetlerinin detaylarını açıklamaktan vazgeçmişti. Şeffaflık eksikliğiyle suçlanan kurum, son gelir dağılımı verilerinde yaptığı düzeltmeyle bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Gini katsayısı, bir ülkenin gelir dağılımını ölçmek için kullanılan önemli bir istatistiksel göstergedir. 0 ile 1 arasında değer alır; 0’a yakın olması, gelir dağılımının eşit olduğunu gösterirken, 1’e yakın bir değer ise gelir dağılımında ciddi bir adaletsizliğe işaret eder. 2022’de TÜİK tarafından açıklanan Gini katsayısının 0,433 olması, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortaya koyarken, 0,420’ye revize edilmesi, bu durumun daha az kötü olduğu yönünde bir mesaj verdi. Ancak, bu tür revizyonlar şeffaflık sorunlarını ve verilerin güvenilirliğini tekrar sorgulattı.
TÜİK’in enflasyon hesaplamalarındaki yöntem değişiklikleri ve son olarak Gini katsayısında yaptığı revizyon, ekonomik verilerin güvenilirliği konusundaki eleştirileri artırıyor. Uzmanlar, TÜİK’in enflasyon hesaplama yöntemini yeterince açıklamaması ve detaylı bilgi paylaşmaması nedeniyle, bu verilerin sağlıklı olup olmadığı konusunda tereddütlerini dile getiriyorlar. Bu gelişmeler, Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliği ve ekonomik dengesizliklerin ne derece doğru yansıtıldığını sorgulayanlar arasında daha fazla tartışmaya neden oldu.