Uçar, bölgedeki zeytinliklerin büyüklüğüne de vurgu yaparak, Ayvalık’ın tarımsal alanlarının yüzde 81,8’ini oluşturan, 169 bin 262 dekarlık zeytinlik alanının yalnızca üretim değil, kültürel bir miras niteliğinde olduğunu belirtti. Ayvalık’ın zeytincilik faaliyetlerinin yüzyıllara dayanan bir geçmişi olduğunu hatırlatan Uçar, bu durumun hem Türkiye hem de dünya genelinde ilçeye büyük bir ün kazandırdığını ifade etti.
Hasadın her yıl ekim ayında başladığını hatırlatarak, “Ayvalık” ibaresi olan her zeytinyağının “Ayvalık zeytinyağı” olmadığına dikkati çeken Uçar, ambalajında coğrafi işaret bulunan ürünlerin tercih edilmesi önerildi.
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, zeytinyağı ürünlerinde tağşişin yaygınlaşmasına karşı tüketicilere önemli uyarılarda bulundu. Uçar, tağşişin daha ucuz ve kalitesiz bitkisel yağların zeytinyağıyla karıştırılarak “sızma zeytinyağı” gibi adlarla satılması olduğunu belirtti. Bu karışımlar, tüketicinin orijinal zeytinyağı aldığını sanmasına neden olurken, aslında sağlık açısından riskler taşıyan ve zeytinyağının kalitesini düşüren hileli ürünler olarak piyasaya sürülüyor.
Ali Uçar, sahte zeytinyağlarına karşı özellikle tüketicileri dikkatli olmaya çağırarak, kaliteli ve güvenilir üreticilerden alışveriş yapılmasının önemini vurguladı.
Bakanlığın yayınladığı listeye göre en fazla taklit-tağşiş yapılan ürünün zeytinyağı olduğuna değinen Uçar, şöyle devam etti:
Uçar, sahte zeytinyağlarının ise zeytinyağı aromalarının kimyasal maddeler, aroma ve renklendiricilerle karıştırılarak, zeytinyağına benzer bir görüntü verilmesiyle üretildiğini söyledi. Bu tür ürünler genellikle kapalı ambalajlarda, aldatıcı etiketlerle piyasaya sunuluyor ve “Ayvalık” adı kullanılarak satılıyor. Bölgenin köklü ve kaliteli zeytinyağı markasının ismini kullanarak tüketiciyi yanıltan bu sahte ürünler, özellikle internet üzerinden ve sosyal medya platformlarında yaygın şekilde satılmakta.
Osmanlı’dan bu yana Ayvalık’ın “zeytinyağının başkenti” olarak kabul gördüğünü kaydeden Uçar, “Ayvalık, nefasetiyle dünya literatüründe yerini almıştır. Ayvalık Ticaret Odası, Türkiye’de sınıfında 2006 yılında ilk ‘Ayvalık zeytinyağı’ coğrafi işaretinin tescil sahibi olmuş ve yine sınıfında 2014 yılında ilk akredite zeytinyağı duyusal analiz laboratuvarına sahiptir” diye konuştu.
“Taklit-tağşiş ve sahtecilik tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi ‘Ayvalık zeytinyağı’nda da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Hasat sezonu yaklaşırken Bakanlığın yaptığı baskınlar ve açıkladığı tağşiş listeleri, bu konuyu bir kez daha gündeme taşıdı. Adı zaman zaman gündeme gelen bu gıda sahteciliği, taklit-tağşiş ürünler öncelikle üreticinin sonra da işletmelerimizin emeklerini çalmakta ve marka değerlerimize zarar vermektedir. Tüketicimiz muhakkak coğrafi işaretli ürünleri tercih etsin.
İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Ayvalık Ticaret Odası, akredite analiz laboratuvarıyla hem kimyasal hem de duyusal olarak Türk Gıda Kodeksi’ne göre coğrafi işaretli zeytinyağlarını aşama aşama kontrol ve takip etmektedir. Coğrafi işaretli bu ürünler güvenli ürünlerdir. Biz bunları Ayvalık Ticaret Odası web sayfasında, sosyal medya platformlarında tüketicimize duyurmaktayız.
Merdiven altı olarak nitelendirilen bu sahte ürünlerin yayılmasının halk sağlığına ciddi zararlar verdiğini vurgulayan Uçar, bu tür satışların acilen durdurulması gerektiğini ifade etti. Tüketicilere, güvenilir ve bilindik markalardan alışveriş yapmaları konusunda çağrıda bulunan Uçar, özellikle online platformlardaki zeytinyağı alışverişlerinde dikkatli olunmasını tavsiye etti.
MARKASIZ ÜRÜNLERE DİKKAT
Zeytinyağını tadarak almakla ilgili küçük de olsa bilgi sahibi olmak çok önemlidir. Tüketicimiz muhakkak bilindik yerlerden satın almalı. Adresleri belli olan, karşılarında muhatap buldukları markalaşmış yerlerin ürünlerini tercih etmelidirler. Tüketicimiz üzerinde herhangi bir şekilde markası olmayan, pet şişe içinde uygun saklama koşulları altında saklanmamış, organik adıyla yol kenarlarına ve pazar yerlerine satılan markasız ürünleri lütfen tercih etmesin.”