İngiliz Dermatologlar Birliği’nden Dr. Tess McPherson, bu durumun “kriz noktasına” ulaştığını ifade ediyor. “Bazı çocuklar ve gençler, sosyal medyada gördükleri ürünlere bağımlılık derecesinde bir takıntı geliştiriyor. Bu ürünlerin çoğu cilt tiplerine uygun olmayan güçlü içerikler içeriyor ve kalıcı tahrişlere yol açabiliyor” diyor.
Araştırmalara göre son iki yıl içinde 11 ila 16 yaş arasındaki gençlerin yaşlanma karşıtı ürün kullanımı yüzde 21 oranında arttı. Ayrıca bu yaş grubundaki gençlerin kırışıklık ve ince çizgilerle ilgili endişeleri de ciddi oranda yükseldi.
McPherson, retinol gibi bazı güçlü içeriklerin ciltte tahrişe ve uzun vadede alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini belirtiyor. Özellikle egzamaya yatkın çocuklarda bu durum daha sık görülüyor. “Bu ürünler sadece fiziksel zarar vermekle kalmıyor; aynı zamanda gençlerin özgüvenini de olumsuz etkileyerek beden algılarında ciddi sorunlara yol açıyor” diye ekliyor.
Uzmanlar, ebeveynlere bu konuda büyük sorumluluk düştüğünü vurguluyor. Sosyal medyada gördükleri her ürünü deneyen çocuklar için, bir dermatoloğa danışmadan ürün kullanmamaları gerektiği konusunda bilgilendirme yapılması gerekiyor.
Sosyal medya trendleri hızla değişirken, cilt sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceği unutulmamalı. Uzmanların uyarısı net: Çocukların ve gençlerin cilt bakımında bilinçli hareket edilmeli.
Kaynak: Haber Merkezi