Özşimşek, Hatay milletinin zelzeleden sonra su bulmakta zorlandığını andırdırarak, TOMA’larla ulusa bunalan suya dikkat topluyor. Yapılmak istenen bina yapılarına karşı olmadıklarını anlatan Özşimşek, tarım arazileri ve zeytinliklerin sefil edilmemesi için çaba ettiklerini vurguluyor:
‘‘Arazisine gitmek isteyen köylülere jandarma TOMA’yla müdahale ediyor. Hatay’da takribî altı aydır su bulamıyor Hatay milleti fakat TOMA’ları suyla doldurabiliyorlar ve ulusa karşı kullanıyorlar. Bir öteki meseleyse biz zelzelede devleti görmedik. Meğerse devlet gerçeğinde buradaki ulusun taşına, toprağına el koymaya hazırlanıyormuş. Bunu fark etmiş olduk. İstimlak gerçeğinde bütün de buraya düşen bir mesele. Şimdi verilen çaba ise şu: Biz buraya bina dikilmesine karşı değiliz. Natürel ki buralara bina dikilmesi gerekir. Fakat bunun zeytinlik alanlara veya tarama arazilerinin dikilmemesi gerekir.’’
Özşimşek, inşaat şirketinin zelzelede devrilen köye ve bölgelere tekerrürden zelzele evleri yapmak istediklerini ve bunun bir tezatlık barındırdığını şöyle anlattı:
‘‘Ayrıca şu anda Hatay’ın merkezi Armutlu bomboş. Dikmece ulusu da Hatay ulusu da: ‘Siz buraya bina dikeceksiniz fakat Antakya’nın merkezine ne olacak ve ne yapacaksınız başka bir deyişle? Hatayı ne yapacaksınız?’ diyorlar. Köyün alt tarafını zelzelede yüzde 80 oranında devrildi. Zelzelede devrilen bir köye tekerrürden zelzele evleri yapacaklar. Böyle bir tezatlık var ve tabanın uygun olup olmamasının ötesinde gerçeğinde betonlaşma siyasetini de yoğunlaştığını görüyoruz. Şu anda tüm topraklara, köyün yüzde 80’ine el koyuldu. Çok yoğun betonlaşma mevzubahisi. Tarım alanı çok fazla ve buraya yoğun bir kentleşme de empoze ediliyor.’’ Dikmece Köyü serinkanlılarının ‘‘Ne köyümüzü bırakıyoruz diyorlar, ne de çabamızdan’’ dediğini aktaran Özşimşek, Hatay milletinin de Dikmece Köyünün de yapılmak istenen site binalarına gereksinimlerini olmadığını anlattı:
‘‘Geçtiğimiz günlerde projeye baktık. Projeyi gerçeğinde İstanbul’da yapılan sitelerden farksız site projesi. Fakat şu anda Hatay milletinin de Dikmece’nin de buna lüzumu yok. Armutlu tarafında yaşayan insanlara da Dikmece milletine de yerinde mutasyonun uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda insanları mesken yerlerinden alıp başka yerlere koymanın çok bir anlam ifade ettiğini düşünmüyoruz. Takribî 16 gündür çadırda, caddede, tarım arsalarında, jandarmanın karşısında büyük bir mukavemetle yan yanalar ve kararlılar. Ne köyümüzü bırakıyoruz diyorlar, ne de çabamızdan.’’