Tuz tüketiminin demans ve tip 2 diyabet riskinin yükselmesiyle bağlantısı önceki çalışmalarda bulunmuştu. Bu maddenin mide kanserine yakalanma riskini artırdığına yönelik bugüne kadar elde edilen bulgularsa tuzun önemli bir yer tuttuğu Asya ülkelerinden geliyordu.
Viyana Tıp Üniversitesi’nden araştırmacılar kapsamlı bir çalışma yürüterek bu bağlantının dünyanın farklı yerlerinde de var olduğunu gösterdi.
Birleşik Krallık’taki vatandaşların genetik ve sağlık verilerini barındıran geniş kapsamlı BioBank’ten, ortalama yaşı 56 olan 471 bin 144 kişinin verisinin incelendiği çalışmada katılımcılara, “Yemeğinize sofrada tuz ekliyor musunuz” gibi sorular soruldu.
Gastric Cancer adlı hakemli dergide yayımlanan araştırma kapsamında bu veriler, yaklaşık 11 yıllık takip süresi boyunca saptanan 640 mide kanseri hastasının idrarında tespit edilen tuz seviyeleriyle karşılaştırıldı.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, demografik ve sosyoekonomik etmenler, yaşam tarzı faktörleri ve diğer rahatsızlıkları da göz önüne alan araştırmacılar, sofrada yemeğe her zaman tuz ekleyenlerin bunu neredeyse hiç yapmayanlara kıyasla mide kanserine yakalanma oranının yüzde 41 daha yüksek olduğunu tespit etti.
Dünya genelinde en yaygın 5. kanser olan mide kanseri riski yaşla birlikte yükselse de son yıllarda 50 yaşın altındaki kişilerin hastalığa yakalanma oranında artış görülüyor.
Tuzun burada tam olarak nasıl bir rol oynadığı üzerinde henüz bir fikir birliği sağlanmış değil. Fakat bazı araştırmacılar yüksek miktardaki sodyumun mide zarına zarar vererek organı, mide kanseri riskini artırdığı bilinen Helikobakter pilori bakterisine karşı daha savunmasız hale getirdiğini düşünüyor.
Araştırmayı yürüten ekip bu sonuçların önemine dikkat çekmekle beraber çalışmanın bazı kısıtlamaları olduğunu da belirtiyor. Örneğin geniş bir kohort kullanılmasına karşın yaş, cinsiyet, etnik köken, H. pilori enfeksiyonu ve sigara kullanımı gibi potansiyel faktörlerin etkisini değerlendirecek kadar sayıda kanser vakası yoktu.