İpek Kıraç, babasının son yıllarda sergilediği davranışların ailede büyük bir endişeye yol açtığını ifade etti. “Babamın son birkaç yıldır bizleri üzen ve şaşırtan tüm davranışlarının ardında kendi öz iradesi değil, hayatına bir anda giren bu şahısların kararları ve yönlendirmeleri olduğu artık çevresindeki herkesçe aşikârdır,” dedi.
İpek Kıraç, babasının 2020 yılında vefat eden annesinin ardından hayatına giren bazı kişilerin babasının akıl sağlığını istismar ettiğini öne sürdü. Bu kişilerin, babasının çevresindeki güvenilir insanlardan uzaklaşmasına neden olduklarını ve onu yalnızlaştırıp savunmasız bıraktıklarını belirtti. İpek Kıraç, “Bilimsel tüm araştırmalar, akıl sağlığı ve hafıza problemleri yaşayan insanların uzun süredir tanıyıp güvendiği kişilerle birlikte olmaya ve rutinlerinin devamını sağlamaya ihtiyaç duyduğunu kanıtlamışken, bu şahıslar bilerek ve kasıtlı olarak babamın uzun yıllardır en yakınında çalışan, sevdiği ve güvendiği insanların tümünü işten çıkarmak suretiyle onu bütünüyle yalnızlaştırmışlardır” dedi.
İpek Kıraç, babasının 87 yaşında ve sağlık durumu kötü olmasına rağmen 20 Aralık tarihinde evlendiğini açıkladı. Bu evliliğin babasının bilincinde olup olmadığı konusunda ciddi endişeler taşıdığını belirten İpek Kıraç, “87 yaşındaki babamın içine düşürüldüğü bu son tuzak, artık gerekeni yapmam ve bu suistimale bir son vermem konusunda beni ikna eden nihai gelişme olmuştur” dedi.
İpek Kıraç, babasına vasi atanması talebini kabul etmenin kendisi için çok zor bir karar olduğunu söyledi. Babasının kendisini henüz iki aylıkken evlat edinen ve büyük bir sevgiyle yetiştiren bir insan olduğunu hatırlatarak, “Bu karar, babamın içinde bulunduğu durumu düzeltme adına son çaremizdir. Eğer başka bir seçenek olsaydı, babamı bu durumdan kurtaracak o yolu seçerdim,” dedi.
İpek Kıraç, babasının sağlığı ve mirası konusunda her türlü hukuki yola başvuracağını söyledi. “Babama annemden kalan manevi ve maddi mirası korumak için elimden geleni yapacağımın, tüm hukuki yollara başvuracağımın bilinmesini isterim,” dedi. Ayrıca, Türk adaletine güvendiğini ve en doğru kararın adaletin vereceğine inandığını ifade etti.